Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/15452 E. 2022/8630 K. 13.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/15452
KARAR NO : 2022/8630
KARAR TARİHİ : 13.06.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından 20/09/2020 tarih 2020/İHK-17627 sayılı davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazlarının kabulüne, diğer itirazların ise reddine dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, 20/02/2017 tarihinde müvekkilinin yaya geçidinden karşıdan karşıya geçerken bir aracın çarpması sonucu yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine başvuru yapıldığını, yapılan ödemenin zararı tam olarak karşılamaması nedeniyle, bakiye zarar için sigorta şirketine tekrar başvuru yapıldığını ancak olumlu yanıt verilmediğinden huzurdaki başvuruyu yapmak durumunda kaldıklarını iddia ederek, oluşan zararlarının tazmini için fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla 5.000,00.-TL çalışma gücü kaybı zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, talebin kabulüne karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazının kabulüne, vekalet ücretinin düzeltilmesine diğer itirazların ise reddine dair verilen karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davacının tüm, davalı … şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı … şirketi vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, hükme esas alınan İstanbul Ok Meydanı Eğitim Araştırma Hastanesi’nin 20/08/2019 tarihli hükme esas alınan engelli sağlık kurulu raporunda davacının % 29 maluliyet tespitinde hangi yönetmeliğin esas alındığı belli değildir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; 20/02/2017 olan kaza tarihi itibari ile davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, Adli Tıp Kurumu veya en yakın Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından rapor alınıp, sigorta şirketi tarafından başvuru öncesi yapılan ödeme dikkate alınarak ödeme tarihindeki verilere göre tazminat hesabının yapılması ve hesaplanan bu bedel ile davalı tarafından ödenen bedel arasında fahiş fark olup olmadığının saptanması; fahiş fark tespitinin yapılması halinde, hesap tarihindeki verilere göre hesaplanacak tazminattan, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalının ödediği bedellerin yasal faiziyle güncellenmiş değerleri düşülerek sonuç tazminatın belirlenmesi, oluşacak sonuca göre, temyiz eden davalının lehine usuli kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentlte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.