Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/15184 E. 2021/6531 K. 11.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/15184
KARAR NO : 2021/6531
KARAR TARİHİ : 11.10.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.10.2021 Çarşamba günü davacı vekili Av. … geldi. Davalı adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı; davalı … şirketine kasko poliçesi ile sigortalı, davacının maliki olduğu ve aracın 29/05/2019 tarihinde karıştığı trafik kazasında meydana gelen hasar bedelinin başvuruya rağmen ödenmediğini belirterek, araç hasar bedeli olarak 41.300,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili;hasarın teminat dışı olduğunu beyanla başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvuru konusu kaza ile ilgili olarak, eksperler tarafından düzenlenen raporların delil niteliğinde olduğu,davalı sigortacının ispat yükümlülüğünü somut delillere dayandırarak yerine getirdiği, buna karşılık davacı sigortalının mevcut hadisenin iddia edilen tarih, yer ve zamanda olduğunu ve hasarlanan parçaların bu hadisede hasarlandığını somut deliller ile ispatlayamadığı gerekçesiyle başvuru sahibinin talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafın itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından,davacı itirazının reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşme türlerindedir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu
oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK.nun 1282. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.1.5. maddesi ve Türk Ticaret Kanunu’nun 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilamları)
Uyuşmazlık, rizikonun belirtilen şekilde meydana gelip gelmediği, dolayısıyla rizikonun teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacı kendisine ait olup davalıya kasko sigortalı aracın tek taraflı kaza sonucu hasarlandığını belirtip, hasar bedeli olarak 41.300 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı vekili hasarın beyan ile uyumlu olmadığını, teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Hakem Heyetince, eksperler tarafından düzenlenen raporların delil niteliğinde olduğu,davalı sigortacının ispat yükümlülüğünü somut delillere dayandırarak yerine getirdiği, buna karşılık davacı sigortalının mevcut hadisenin iddia edilen tarih, yer ve zamanda olduğunu ve hasarlanan parçaların bu hadisede hasarlandığını somut deliller ile ispatlayamadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı tarafından kazanın teminat dahilinde olmadığı ileri sürüldüğünden olaydaki ispat külfeti mevcut durumun aksini iddia eden sigortacı üzerinde bulunmaktadır.
Davacı sigortalı, sigorta şirketine başvurusu sırasında ilk olarak kazanın 30/05/2018 tarihinde meydana geldiğini beyan etmiş, sonrasında verdiği dilekçe ile tarihin sehven yanlış bildirildiğini, kazanın 29/05/2018 tarihinde meydana geldiğini, kaza tarihinin 29/05/2018 olarak dikkate alınmasını talep etmiştir.
Davalı … tarafından düzenlenen hasar araştırma raporunda;eksper raporuna göre beyan edilen kaza ve hasarın uyumlu olduğu, ancak davacı şirketten istenmesine rağmen aracın takip sistem bilgilerinin kendilerine iletilmemesi ,sigortalı şirketin nakliye işiyle uğraşan büyük bir firma olmasına rağmen yapılması gereken işlemleri yapmaması,kaza yerinde resim çekilmemesi, polis aranarak tutanak tanzim ettirilmemesi ,kaza yerinden sigorta şirketine bulunulmaması, 30/05/2018 tarihinde araç takip çizelgesinde aracın hareketinin görünmemesi üzerine kazanın 29/05/2018 tarihi olduğu belirtilmesine ve bu tarihe ilişkin takip çizelge formu istenildiğinde bu tarihe ilişkin bir veri olmadığının bildirilmiş olması karşısında dosyanın olumsuz kapatıldığı belirtilmiştir.
Davalı sigortacı bu savunmasını soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlamalıdır. Dosya içerisinde ispat yükünün değiştiğine dair somut bir delil bulunmamaktadır. Davacı tarafından itiraz aşamasında sunulan araç sürücüsü,servis sorumlusu ve garaj amirinin yazılı beyanlarında ve davacı şirket tarafından tutulan tutanaklarda da kazanın anılan yerde ve tarihte olduğuna dair beyanlar mevcut olup,davalı … tarafından düzenlenen hasar araştırma raporunda;eksper raporuna göre beyan edilen kaza ve hasarın uyumlu olduğu belirtilmiş olduğundan davacının beyanlarının aksi sigorta şirketi tarafından somut delillerle ispat edilmiş değildir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, davacı tarafın itirazı kabul edilerek, davacının gerçek zararı saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.