Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/15031 E. 2021/3306 K. 21.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/15031
KARAR NO : 2021/3306
KARAR TARİHİ : 21.06.2021

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı vekili tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15.06.2021 Salı günü davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının kızı …’in yolcu olarak bulunduğu araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacının ölenin desteğinden yoksun kaldığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada şimdilik 100,00 TL. tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12.03.2020 tarihli artırım dilekçesiyle taleplerini 71.843,32 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; usulüne uygun başvuru yapılmadan tahkime başvurulduğu için davanın usulden reddi gerektiğini, emniyet kemeri takılmayışı nedeniyle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kısmen kabulü ile 67.521,82 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ve 4.041,18 TL. cenaze gideri olmak üzere toplam 71.562,00 TL’nin 07.01.2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan itiraz, İtiraz Hakem Heyeti tarafından reddedilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, dava açılmadan önce gerekli tüm belgeler ile başvuru yapılmamasının, tamamlanabilir dava şartı olarak kabul edilmesine; davacı desteğinin müterafik kusurlu sayılmasını gerektiren bir hal bulunmadığı için, bu nedenle tazminattan indirim yapılmayışının yerinde görülmesine; davalı tarafından sigortalı araç hususi otomobil olduğundan yasal faize karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamasına; davalının karardan sonra ödediği bedelin kararın infazı sırasında dikkate alınabilecek olmasına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda, öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede, destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin, baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
Destekten yoksun kalma tazminatının mahiyeti ve amacı, ölenin eylemli yardımını alanların, desteğin ölümünden sonra da bu yardımdan mahrum kalmaması olduğuna göre; destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için, herşeyden önce destek alma hakkı olan kişinin yaşamının sürüyor olması ve destek alma ihtiyacının devam etmesi gerekir. Bu itibarla; kendi yaşamı sürmeyen kişinin, desteğinden yararlandığı kişinin yardımından yoksun kaldığından bahsedilemeyeceği ve desteği olan yakınından dolayı destek tazminatına hak kazanamayacağı, destek görenin ancak kendi yaşam süresi kadar bir süre için tazminata hak kazanabileceği; tazminat hesabında, destek alacaklılarının paylarının belirlenmesi esnasında, sadece hayatta olanlar için pay ayrılması gerekeceği açıktır.
Somut olayda; davacının desteği olan kızı … ile …’in desteğinden yararlanacak olan eşi …, davaya konu kazada aynı anda ölmüş ve geriye destek alacaklısı olarak davacı, desteğin 1 çocuğu ve annesi kalmıştır. Hakem Heyeti’nin karara esas aldığı 11.03.2020 tarihli aktüer raporunda, destek alacaklısı olan davacı için destek payı belirlenirken, aynı kazada ölen desteğin eşi … için de (diğer hak sahipleriyle birlikte) pay ayrıldıktan sonra, kalan pay üzerinden davacının payının saptandığı görülmektedir.
Oysa, destekten yoksun kalma tazminatının yukarıda açıklanan amaç ve kapsamı; bu tazminatın hesaplanması sırasında, destek alacaklılarının muhtemel ömür sürelerinin, kabul gören yaşam tablolarına göre varsayımsal olarak belirlendiği; somut gerçeğin bulunduğu durumda varsayımlara dayalı hesaplama yapılamayacağı gözetilerek, kazada ölmeyip sağ kalmış olması halinde, ölen eşinin desteğinden yararlanacak olan desteğin eşi …’ye, eşinin (desteğin) ölümünden dolayı pay ayrılmadan hesaplama yapılmalıdır. Aynı kazada ölmüş olan eşlerin (destek ve eşi …’nin) diğer eşten destek alma hakkı olmayacağı için, davacının ölen kızının gelirlerinin, yaşamı devam eden hak sahipleri ile destek arasında paylaştırılması gerektiği dikkate alınmadan destek paylarını belirleyen bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi eksik inceleme niteliğindedir.
Diğer yandan; destek, kaza anında 28 yaşında olup 1 çocuklu olarak vefat ettiğinden, gerek yaşı gerekse sadece bir çocuğunun bulunması ve eşi …’nin de aynı kazada ölmüş olması nedeniyle, desteğin sağ kalıp yaşaması halinde ileride yeniden evlenebileceği ve yeni evliliğinden de en az bir çocuğu olacağının kabul edilmesi hayatın olağan akışına uygun düşmektedir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; desteğin aynı kazada ölen eşi …’ye pay ayrılmadan ve desteğin bir süre sonra yeniden evlenip 1 çocuğunun olabileceği varsayımı da gözetilmek suretiyle, geride kalan hak sahipleri (davacı, desteğin annesi, çocuğu, muhtemel yeni evliliğindeki eşi ve bir çocuğu) için kademeli olarak destek paylarının belirlenmesiyle
tazminat hesaplaması yapılması için, aktüer bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, payların hatalı belirlendiği rapora göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE; 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalıya geri verilmesine, 21/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.