Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/14460 E. 2021/2503 K. 07.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/14460
KARAR NO : 2021/2503
KARAR TARİHİ : 07.06.2021

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar (asıl davanın davalıları) … ve diğerleri vekili Av…. tarafından davalı (asıl davanın davacısı) … aleyhine 03.05.2016 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesinin istenmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; yargılamanın iadesi isteminin kabulü ile 29.05.2014 günlü ve 2012/376-2014/207 sayılı önceki kararın iptaline dair verilen 30.03.2017 günlü kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince verilen 17.12.2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekilince süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakim tarafından hazırlanan rapor ile dosya içindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar (asıl davanın davalıları) vekili, mahkemenin önceki 2012/376 esas, 2014/207 karar sayılı ve 29/05/2014 günlü kararı ile Anayasa Mahkemesinin 11/12/2009 tarihli kararıyla kapatılmasına karar verilen … Toplum Partisinin 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca mal varlığının Hazineye intikali nedeniyle 25.670,66 TL alacağın davacılardan tahsiline karar verildiğini, kapatılan … Toplum Partisinin eş başkanları, parti yöneticileri ve üyeleri tarafından hak ihlali nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurulduğunu ve sözleşmenin 11. maddesinin ve 1 nolu protokolün 3. maddesinin ihlal edildiğine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu nedenle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 375. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde düzenlenen sebebin gerçekleştiğini belirterek, yargılamanın iadesi isteminde bulunmuştur.
Davalı (asıl davanın davacısı), istemin reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; 6100 sayılı Kanun’un 375. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi kapsamında yargılamanın iadesi koşulunun oluştuğu gerekçesiyle istemin kabulü ile mahkemenin önceki 29/05/2014 tarihli ve 2012/376 esas, 2014/207 karar sayılı hükmünün
iptaline, karar kesinleştiğinde hükmün iptal ediliği hususunun karar nüshalarına şerh verilmesine şeklinde karar verilmiştir. Hükme karşı davalı (asıl davanın davacısı) Hazine vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesince, davalı (asıl davanın davacısı) vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (1) nolu alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı (asıl davanın davacısı) tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Yeniden yargılama veya hükmün iptali” başlıklı 380. maddesi;
“(1) İnceleme sonunda, dayanılan yargılamanın iadesi sebebi sabit görülürse, yeniden yargılama yapılarak ortaya çıkacak duruma göre verilmiş olan karar onanır veya kısmen yahut tamamen değiştirilir. Ancak, davacının açık veya zımni muvafakati olmaksızın vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması yahut 375 inci maddenin birinci fıkrasının (ı) bendine dayalı olarak yargılamanın iadesi dilekçesi kabul olunursa, başka bir inceleme yapılmaksızın hüküm iptal edilir.
(2) Bu husus, iade yoluyla incelenmesi istenen hükmün bütün nüshalarında gösterilir” hükmünü içermektedir.
Aynı Kanun’un “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesinin 2. fıkrası ise; “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmünü içermektedir. Fıkrada açıklanan yön, kamu düzenine ilişkindir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca; sadece yargılamanın iadesi talebinin 6100 sayılı Kanun’un 375. maddesinin 1. fıkrasının ( c ) ve (ı) bentlerinde yazılı sebeplerden birine dayanması halinde, yargılamanın iadesi talebini kabul eden mahkeme, başka bir inceleme yapmadan, hakkında yargılamanın iadesi istenen hükmün iptaline karar verir. Keza, üçüncü kişilerin aynı Kanun’un 376. maddesi uyarınca açtıkları yargılamanın iadesi davasında da hükmün iptaline karar verilebilir. 375. maddenin diğer bentlerinde yazılı sebeplerden birine dayanılması halinde ise yargılamanın iadesi talebini kabul eden mahkemece, doğru olduğunu kabul ettiği iade sebebi gereğince, yeniden yargılama yapılarak, ortaya çıkacak duruma göre ilk kararın doğru olduğu sonucuna varılması halinde bu kararın onanmasına karar verilir. Verilmiş olan ilk kararın kısmen veya tamamen değiştirilmesi gerektiği sonucuna varılır ise, önceki karar kısmen veya tamamen değiştirilerek yeni bir karar verilmesi, verilecek olan yeni hükmün de önceki kararın bütün nüshalarında belirtilmesi gerekir. (380. maddenin 2. fıkrasına ilişkin Kanun Gerekçesinden; “Bu şekilde verilecek mahkemenin yeni kararı, daha önceki kararın bütün nüshalarında şerh olarak gösterilmek suretiyle, önceki kararın kullanılmaması sağlanmış olur.) Yargılamanın iadesi davası sonucunda eski hükmün kısmen veya tamamen değiştirilmesine karar verilir ise bu karar, eski (asıl) hükmün yerine geçer, yani geçmişe etkilidir. Eski hüküm daha önce icra edilmişse, icra eski haline iade olunur (2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 40. maddesi kıyasen)
Somut uyuşmazlığa gelince; ilk derece mahkemesi yürüttüğü yargılama sonucunda dayanılan yargılamanın iadesi sebebini yerinde görerek istemi kabul etmiş ve yargılamanın iadesi istemine konu önceki kararın iptaline karar vermiş, ancak önceki davadaki istem hakkında yeni bir hüküm kurmamış, bu karara yönelik davalının istinaf başvurusu ise bölge adliye mahkemesince esastan reddedilmiştir.
Şu halde mahkemece; ilk derece mahkemesince yukarıdaki açıklamalar ve 6100 sayılı Kanun’un 380 ve 297. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenlemelere aykırı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmünün bu sebeple bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı Maliye Hazine’sinden harç alınmamasına 07/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.