Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/1427 E. 2021/10765 K. 21.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1427
KARAR NO : 2021/10765
KARAR TARİHİ : 21.12.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı vekili, borçlu Sağlam hakkında takip yaptığını, takibin sonuçsuz kaldığını,borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazı eşi …’e onun da davalı …’ya sattığını belirterek tasarrufun iptalini istemiştir.
Mahkemenin bozma ilamından sonra verdiği aciz hali yokluğundan davanın reddine ilişkin kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 24/11/2015 tarih 2014/5119 Esas 2015/12639 Karar sayılı ilamı ile davalı borçlu adına kayıtlı 609 ada 6 parselde mevcut beş dairenin 15/6/2011 keşif tarihi itibarıyla değeri daire başına 140.000,00 TL’den toplam 700.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Anılan daireler üzerinde otuz adet haciz şerhi bulunmakla birlikte bu hacizlerden 9 adetinin 2004 yılında, 6 adetinin 2005 yılında, 1 adetinin 2006 yılında, 3 adetinin 2007 yılında, 5 adetinin 2008 yılında, 5 adetinin 2009 yılında, 1 adetinin de davacı alacaklı tarafından 2010 yılında konulduğu ve beş taşınmazdaki hacizlerin de aynı takip dosyalarına ait olduğu, 6/5/2011 tarihli tapu kayıtlarından anlaşılmakdığı, bu taşınmazların dışında değer tesbiti yapılan 3 taşınmazın dava tarihi olan 18/12/2004 tarihindeki değerleri toplamı ise 108.341,00 TL olarak belirlendiği, anılan rapordaki değerlendirmenin 8/12/2004 tarihi baz alınarak yapıldığından bu taşınmazların satışı halinde yapılacak kıymet takdirlerinde doğal olarak artış olacağından, davacının alacak miktarı da gözönüne alınarak, ya kıymet takdiri yapılan taşınmazlar üzerinde bulunan hacizlere ilişkin takip dosyaları istenip bu dosyaların infaz edilip edilmediği, eski tarihli hacizlerin düşüp düşmediği, davacının önündeki geçerli hacizlere göre alacağını tahsil imkanı bulunup bulunmadığı araştırılılarak, borçlunun aciz halinde bulunduğu tereddüte mahal bırakılmadan tespit edilmesi ya da davacı vekiline kati aciz belgesi sunması konusunda uygun bir mehil verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece davalı … hakkındaki davanın reddine, 1.096.000,00 TL tazminatın davayı …’den tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, bozmaya uygun olarak karar verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.İİK’nın 282. maddesine göre tasarrufun iptali davaları, üçüncü kişi ve borçlu aleyhine açılır ve her ikisi mecburi dava arkadaşı olduğundan, davanın kabulü halinde yargılama giderinden müteselsilen sorumlu olmaları gerekirken, borçlunun yargılama giderinden sorumlu tutulmaması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Ne var ki bu yanlışlıklığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK’nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 3- ve 5. maddelerine “ …’dan” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve borçlu …’dan”ibaresinin eklenmesine, hükmün belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 59,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’ya geri verilmesine 21/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.