YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/14010
KARAR NO : 2022/8187
KARAR TARİHİ : 02.06.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 22/08/2019 tarihinde davalı … nezdinde … poliçesi ile sigortalı olan kamyonet ile aracın kayarak yoldan çıkmasına bağlı gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında müvekkilinin desteğinin hayatını kaybettiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile talebini 186.813,80 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davanın kabulü ile 186.813,80 TL destekten yoksun kalma tazminatının 01/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulüne 157.317,19 TL tazminatın 01/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi (destekten yoksun kalma) tazminat istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında, destek payları doğru belirlenerek, destekten yoksun kalan(lar)a müteveffanın sağlığında sağlamış/sağlayacak olduğu yardımın miktarı da doğru şekilde hesaplanmalıdır.
Somut olayda davacının desteği-oğlu kaza nedeni ile 14 yaşında hayatını kaybetmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda müteveffanın kaza tarihinde 14 yaşında olmakla birlikte kazanın desteğin çalışmak için fındık bahçesine giderken gerçekleştiği anlaşıldığından bu tarihten itibaren ailesine gelir sağladığı varsayımı ile hesaplama yapılacağı belirtilmiştir. Mevsimlik işçilerin taşındığı araca binmiş olması, desteğin çalıştığını kanıtlamaz. Kaldı ki desteğin mevsimlik işçi olarak çalıştığına dair dosya içerisinde delil de bulunmamaktadır.
Trafik kazası sonucu ölen destek ölmeseydi ana ve babaya bakması muhtemeldir. Ancak bu hususta zarar hesabı yapılırken çocuğun çalışarak gelir elde etmeye başlayacağı yaş olan 18 yaşına gelmesi halinde ana ve babasına destek olacağı varsayılmalıdır.
Yine her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir. Kaza tarihinde 14 yaşında olan desteğin ölümü sebebi ile annenin çalışıyor olması halinde hem anne hem de baba yönünden hesaplanacak tazminattan, asgari ücretin %5’i oranında, annenin çalışmayıp aile ekonomisine katkısının bulunmadığının tespiti halinde ise sadece baba yönünden hesaplanacak tazminattan asgari ücretin %5’i oranında yetiştirme giderinin indirilmesi gereklidir.
Somut olayda, davacı baba yönünden yetiştirme giderine ilişkin bir hesaplama yapılarak indirim gerçekleştirilmemiştir. Yine desteğin askerlikte geçireceği sürenin karşılığının düşülmemesi de hatalıdır. Kararın bu nedenlerle de bozulması gerekmiştir.
3-Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazete’de yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 02/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.