YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/13823
KARAR NO : 2022/10770
KARAR TARİHİ : 26.09.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı … vekili Av. … tarafından, davalı … Japan Sigorta A.Ş. aleyhine 10/05/2017 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının kısmen kabulü ile UHH kararı kaldırılarak başvurunun kısmen kabulüne dair verilen 24/01/2018 tarih ve 2018/İHK-199 sayılı kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 30/10/2015 tarihinde davacının sürücüsü olduğu aracın, davalıya trafik sigortalı araçla karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucunda davacının yaralanarak %20.2 oranında malul kaldığını, ancak davalının bu raporu kabul etmemesi üzerine %7 oranında maluliyet bildiren raporun da davalıya iletildiğini, ancak davalının bu maluliyet oranını da kabul etmediğini ve maluliyet oranının %2 olduğu ve bu oranın kabul edilmesi halinde işlemlere devam edileceği cevabı verildiğini, bu oranı kabul etmediklerini, %20 maluliyet oranı üzerinden maluliyet tazminatının ödenmesini talep ettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 12/10/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 157.785,35 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre %2 oranında olduğunu, davacının ise bu oranı kabul etmediğini, kabul manasına gelmemek kaydıyla bu oranın esas alınması gerektiğini, kusur oranlarının tespit edilmesini belirterek, başvurunun reddini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 157.785,35 TL tazminatın 10/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince; davalının TRH 2010 tablosu ve 1.8 teknik faiz esas alınarak rapor alınmasına yönelik itirazının kısmen kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek suretiyle başvurunun kısmen kabulü ile 146.793,35 TL tazminatın 10/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; davacının başvuruya eklediği ve Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 10/10/2016 tarihli raporda davacının maluliyet oranı muayene edilmek suretiyle %20.2 olarak belirlenmiştir. Davacı, davalının Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre rapor tanzimi istenmesi üzerine aynı üniversiteden anılan yönetmeliğe göre düzenlenen 23/03/2017 tarihli raporda maluliyet oranı %7 olarak belirlenmiştir. Davacı vekili, davalının Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre maluliyetin %2 olması gerektiğini belirterek bu oran üzerinden tazminat ödemek istediğini, bu oranı kabul etmediklerini belirterek, eldeki davada %20.2 oranı esas alınarak maluliyet tazminatı ödenmesini talep etmiştir. Hakem Heyeti ise davacıdan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca yeni bir rapor sunmasına karar vermesi üzerine ise, Karadeniz Teknik Üniversitesi tarafından anılan yönetmelik uyarınca düzenlenen 13/09/2017 tarihli raporda davacının maluliyeti %12.3 ve iyileşme süresi 6 ay olarak belirlenmiş, hakem heyeti %12.3 maluliyet oranı üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporunu benimseyerek hüküm kurmuştur. Davalı vekilinin maluliyet oranının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranının tespitine yönelik itirazı ise İtiraz Hakem Heyetince reddedilmiştir.
Dairemizin yerleşik uygulamasıyla kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ve ekindeki cetvellerin kullanılması kabul edildiğinden, davacı tarafından başvuruda ibraz edilen 23/03/2017 tarihli ve %7 oranında maluliyet belirleyen raporun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre ve davacı muayene edilmek suretiyle düzenlendiği gözetilmek suretiyle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2) İtiraz Hakem Heyetince alınan 12/01/2018 tarihli aktüer bilirkişi raporunda 12.556,70 TL geçici iş göremezlik ve 134.236,65 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 146.793,35 TL tazminat belirlenmiş, İtiraz Hakem Heyetince bu miktar üzerinden başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bu raporda, davacının talebini aşar şekilde geçici iş göremezlik hesabının da yapıldığı görülmektedir.
Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi ile düzenlenmiş olup, hâkim (hakem) tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararları ayrı tazminat kalemlerini içermekte olup, dava dilekçesinin içeriğine göre ve davacının hemşire olması, başvuruya eklenen 10/10/2016 tarihli %20.2 oranında sürekli maluliyet bildiren rapor ve 23/03/2017 tarihli %7 oranında sürekli
maluliyet bildiren raporlarda geçici iş göremezlik süresine ilişkin bir belirleme olmaması nazara alındığında; dava dilekçesinde davacının talebi, maluliyet nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının tahsili isteminden ibarettir. Hakem Heyetince kaza tarihinde yürürlükte olmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre aldırılan 13/09/2017 tarihli maluliyet raporunda 6 ay iyileşme süresinin belirlenmesi üzerine geçici iş göremezlik hesaplaması yapılmıştır. Şu halde, İtiraz Hakem Heyetince talep olunmayan bir kaleme hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
3) Kabule göre de; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrası ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 17. maddesinin 2. fıkrası gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen vekalet ücretinin 1/5’i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, tam nispi vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
4) Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2), (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (4) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 26/09/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.