Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/13161 E. 2022/8074 K. 01.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/13161
KARAR NO : 2022/8074
KARAR TARİHİ : 01.06.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili; 24/06/2018 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki araçla davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada davacının yaralanarak %4 oranında malul kaldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.200,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dava değerini 56.979,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 49.232,00 TL, geçici bakıcı gideri tazminatı olarak 2.030,00 TL, geçici iş göremezlik 4.617,00 TL tazminatı ve 1.100,00 TL adli tıp rapor ücreti olmak üzere 56.979,00 TL’sının 25/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabullüne, kararın kaldırılarak, başvurunun kısmen kabulü ile 34.524,00 TL sürekli iş göremezlik, 4.617,00 TL geçici iş göremezlik, 2.030,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 41.171,00 TL tazminatın 25/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak başvuru sahibine ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen karara karşı davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle uzman doktor bilirkişi heyetinin düzenlediği raporla saptanan iyileşme süresine ilişkin geçici işgöremezlik zararının ve geçici bakıcı ihtiyacından doğan zararın trafik sigortasının teminatı kapsamında olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Trafik kazasında cismani zarara uğrayan ve buna dayalı olarak tazminat isteminde bulunan hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca da ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni … Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve % 1,8 teknik faiz ile devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü uygulaması anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir.
Taleple bağlılık ilkesi 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Taleple bağlılık ilkesi tahkim yargılamasında da geçerli olup itiraz Hakem Heyetince talep dikkate alınmalıdır.
Eldeki davada; davacının işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan hesap raporunda, terditli olarak PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant tekniği kullanılarak ve ayrıca TRH 2010 yaşam tablosu ve % 1,8 teknik faiz uygulanarak tazminat hesabı yapılmıştır. Davacı vekili PMF 1931/progresif rant tekniğine göre yapılan hesaba göre davasını ıslah etmiş, Uyuşmazlık Hakem Heyetince ıslah talebine göre karar vermiştir. Davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazı kabul edilerek hesap raporunda terditli olarak yapılan hesaplamadan olan TRH 2010 ve 1,8 teknik faiz esasına göre bulunan tazminata hükmedilmiş ancak varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir.
O halde, davacı TRH 2010 yaşam tablosundan daha kısa ömür belirleyen PMF yaşam tablosuna göre talepte bulunduğundan davacının talebi dikkate alınarak,Uyuşmazlık Hakem Heyetince de hükme esas alınan PMF1931 ve progresif rant yöntemine göre bulunan hesaba göre karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
3- 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir.Açıklanan nedenlerle; Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı yararına hükmedilecek vekalet ücreti için yukarıda adı geçen Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasının uygulanması gerektiği gözetilerek AAÜT’nin 13. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve İtiraz Hakem Heyetince davalı … şirketi vekilinin bu yöne ilişkin itiraz başvurusunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya geri verilmesine, 01/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.