Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/12613 E. 2022/6798 K. 05.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/12613
KARAR NO : 2022/6798
KARAR TARİHİ : 05.04.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin itirazın reddine dair kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmakla , dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili 30/10/2016 tarihinde müvekkilinin , yolcu olduğu aracın karıştığı trafik kazasında yaralandığını ve %30 oranında malul kaldığını belirterek 10.000,00TL maddi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Yargılama sırasında dava değerini 112.283,00TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince,başvurunun kabulüne 112.283,00TL sürekli iş göremezlik tazminatının 10/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş ,davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.İtiraz Hakem Heyetince itirazı reddine karar verilmiş,karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Sigorta İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda ,…. Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın 28/05/2018 tarihli raporunda davacının , davaya konu trafik kazasından kaynaklı travma sonrası stres bozukluğu tanısı ile %30 kalıcı maluliyeti olduğu rapor edilmiştir.Uyuşmazlık Hakem heyetince bu rapor hükme esas alınmış ise de ; maluliyet raporunda, travma sonrası stres bozukluğunun tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen tanımlaması yapılmış ancak ne kadar sürede düzelebileceği belirtilmemiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda,davacının yaralanmadan kaynaklı maluliyetininin tespiti için tüm tedavi evraklarının getirtilip değerlendirmek üzere(kaza öncesine dayalı psikiyatri tedavisi olup olmadığının da araştırılarak) içerisinde psikiyatri uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetinden (ATK İhtisas Kurulu’ndan ya da üniversitelerin adli tıp bölümünden) kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, kazadan sonra oluştuğu belirtilen “travma sonrası stres bozukluğu” nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı ve varsa oranının ne olduğu ve maluliyet oranının davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceği hususlarında, bilirkişi heyetince gerekli görülmesi halinde bizzat muayenesi de yapılarak ayrıntılı, gerekçeli,kaza ile illiyet bağı kuran , denetime elverişli bir rapor alınarak temyiz eden davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacı ambulans acil tıp teknikeridir.Davaya konu kaza ambulans içinde görevde iken meydana gelmiş olup SGK’ya yazı yazılarak, dava konusu kazada davacının malul kalması nedeniyle, iş kazası yönünden herhangi bir inceleme yapılıp yapılmadığı, olayın iş kazası olarak kabul edilmiş olması halinde davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılan ödemenin miktarı ve niteliği ile ilk peşin sermaye değeri tutarının ne olduğu, rücuya tabi olup olmadığı ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu konuda araştırma yapılmaması doğru olmamaıştır.
4-Somut olayda, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına nispi ve tam olarak 11.732,64TL vekalet ücretine hükmedilmiş,davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasına “(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.” hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine 2 ve 3 ve 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 05/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.