Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/1125 E. 2021/4381 K. 09.07.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1125
KARAR NO : 2021/4381
KARAR TARİHİ : 09.07.2021

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hüküm, süresi içinde davalı … tarafından istinaf edilmiş, istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, davalı … tarafından bu kararın temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu … hakkında takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile davalı … ile anlaşarak … 14. İcra Müdürlüğünün 2010/17130 sayılı dosyasından hakkında takip yaptırdığını, takip alacağının daha sonra da davalı …’na temlik edildiğini belirterek bu takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, takibin gerçek bir alacağa ilişkin olduğunu, davalı …’dan 250.000,00 TL elden para aldığını ve ödeyemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, müvekkilinin davalı …’ya para verdiğini bu nedenle alacağını temlik ettiğini, iyiniyetli olduğunu, davanın haksız açıldığını belirtmiştir.
Davalı …, cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davalı …’ın SS. … Yeni Esnaf Sanatkarlar Kredi Kooperatifinde geçmişte yönetim kurulu başkanlığı yaptığı, aynı dönemde …’ın murahas üye, …’ın müdür olarak görev yaptığı, 25.02.2012 tarihinde olağan genel kurulu sonucunda yönetim kurulu başkanının …, müdürün … olduğu, davalı …’nun 26.09.2012-07.03.2013 tarihleri arasında kooperatifte muhasebe elemanı olarak çalıştığı, davalı …’ın Halk Bankası’ndan çekmiş olduğu 14.11.2011 tarihli kredi sözleşmesinde davalı …’ın kızı …’ın kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, davalı … tarafından …’ın hesabına banka havalesi ile gönderilen 9.100,00 TL ve 84.943,44 TL’nin hangi sebeple gönderildiğinin belli olmadığı, havalenin borcun ödenmesine karine teşkil ettiği, bunun aksinin … tarafından ispat edilemediği, … 14. İcra Müdürlüğünün 2010/17130 sayılı dosyasında icra takibine konu 05.10.2009 tanzim tarihli 30.12.2009 vadeli 250.000,00 TL bedelli bononun her zaman düzenlenmesinin mümkün olduğu, davalı …’ın davalı …’a bu miktar borçlu bulunduğunu kanıtlayamadığı, taraflar arasındaki yakın ilişki gözetildiğinde icra takibine konu bononun ve … ile … arasında düzenlenen temliknamenin muvazaalı olduğu kanaatine varıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf mahkemesi de, davalılardan … tarafından borçlu … aleyhine … 14. İcra Dairesinde başlatılan 250.000,00 TL’lik senede dayalı takip açısından takibin 09/07/2010 (Cuma) günü başlatıldığı, borçlunun hemen 12/07/2010 (Pazartesi) günü İcra Müdürlüğüne giderek ödeme emrini tebliğ aldığı, itirazının bulunmadığını ve takibin hemen kesinleştirmesini istediği, ayrıca bu kadar yüksek meblağlı borcun kaynağına ilişkin makul, ikna edici savunma getiremediği, delil bilgi ve belge sunmaması, açıklamaları ile takip sürecindeki davranışların hayatın olağan akışına aykırı bulunmadığının nazara alındığında borçlu ile üçüncü kişi davalı … arasındaki bono düzenlemesi ve icra takibinin mal kaçırmak amacıyla, alacaklıların zararına yapıldığı, mahkemece, yazılı biçimde bu davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, öte yandan, üçüncü kişi … ile dördüncü kişi … arasında dosya alacağının 121.600,00TL’lik kısmının temlik edilmesi işleminde ise, temel borç ilişkisi ve takibin muvazaalı olması, her ne kadar davalı … …’ı çocukluktan beri tanıdığını, 2010 yılında kendisinin ve eşinin emekli olup ikramiye aldıklarını, öncesinden de babasından miras kaldığı, dolayısıyla bu iktisadi birikiminden 04/12/2012 temlik tarihinden öncesinde çeşitli defalar …’a borç verdiğini, temliğinde bu sebeple yapıldığını savunsa da dördüncü kişi davalının yakın arkadaşı diğer davalı … Bayır’ın borçlu ile muameledeki niyetini, amacını çok iyi bilebilecek konumda bulunması, ödünç olduğu savunulan meblağların hayatın olağan akışına aykırı biçimde küsuratlı rakamlar içerdiği, havale/EFT dekortlarında bir açıklama bulunmadığı bu sebeple mahkemece havalelerin borcun tediyesi kapsamında bulunduğu kabul edilerek, temlikin alacaklıların zararın yapıldığı, davalının kötü niyetli olduğu benimsenerek bu tasarrufun da iptal edilmesinde herhangi bir usulsüzlük olmadığı gerekçesi ile istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, karar davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı …’nun yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 7.386,76 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’ndan alınmasına 09/07/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.