Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/11158 E. 2022/4063 K. 07.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11158
KARAR NO : 2022/4063
KARAR TARİHİ : 07.03.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu sürekli bakıcı giderinden kaynaklı maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacının itirazının kabulüne, davalının itirazlarının kısmen kabulüne, UHH kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle başvurunun kısmen kabulüne dair verilen 22/04/2020 tarih ve 2020/İHK-7007 sayılı kararın taraf vekilleri tarafından temyizi istenilmekle tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 24/10/2017 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu aracın karıştığı kaza sonucunda davacının yaralanıp %75 oranında maluliyeti oluştuğunu ve sürekli olarak bakıma muhtaç kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL sürekli bakıcı giderinin avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş; 02/12/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 294.357,00 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davacıya 29/06/2018 tarihinde maluliyet tazminatı olarak 173.892,11 TL ödeme yapılarak ibraname alındığını, maluliyet raporunun yürürlükteki yönetmeliğe aykırı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline sigortalı aracın kusuru olmadığını, davacının talebinin yerinde olmadığını belirterek, başvurunun reddi gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile 294.357,00 TL nin 04/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı taraf vekilleri itiraz yoluna başvurmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince, davacının faiz türüne yönelik itirazının kabul edildiği, sürekli bakıcı giderinin sürekli sakatlık teminatından karşılanması gerektiği, kaza tarihi itibariyle sürekli sakatlık teminatının 330.000,00 TL olup 173.892,11 TL sürekli sakatlık tazminatı ödendiği, bakiye teminat sorumluluğunun 156.107,89 TL olduğu, davalının başvuran lehine 1/5 oranında vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik itirazının kabul edildiği gerekçesiyle; davacının itirazının tümden, davalının itirazının kısmen kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle başvurunun kısmen kabulü ile 156.107,89 TL nin 04/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1) Davalı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede; İtiraz Hakem Heyetince verilen 22/04/2020 tarihli karar ve davacı vekilinin temyiz dilekçesi, davalı vekiline 15/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği halde; davalı vekili tarafından HMK’nın 345. maddesinde öngörülen 2 haftalık yasal süre geçirildikten sonra 30/06/2020 tarihinde kararın temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, davalı vekili tarafından süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle davacı lehine Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin (13) nolu fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen tam vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik temyiz itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
3) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, kaza sonucu oluşan kalıcı maluliyeti nedeniyle ömür boyu bakım ihtiyacından doğan bakıcı gideri zararının tedavi gideri teminatından karşılanması gerektiğini ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuş; davalı sigortacı ise, bakıcı giderine ilişkin zararın da sakatlık teminatı kapsamında kaldığını savunmuştur. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, davacının sürekli bakıcı gideri zararının, davalı tarafından düzenlenen … poliçesindeki “sakatlık teminatı” kapsamında mı yoksa “tedavi gideri teminatı” kapsamında mı olduğu noktasında toplanmaktadır. İtiraz Hakem Heyeti tarafından, yeni … Genel Şartlarının A.5.c maddesi gereği bu zararın sakatlık teminatı kapsamında olduğu kabul edilerek ve anılan limitten kalan bedel üzerinden hüküm kurulmuştur.
… Genel Şartlarının A.5.c maddesiyle, zarar görenin tedavisinin tamamlanmasından sonra tespit edilen sürekli maluliyetine bağlı sürekli (ömür boyu) bakıcı giderlerinden, sürekli sakatlık teminatı ve bu teminata ilişkin limit dahilinde sigortacının sorumlu olacağı düzenlemesi yapılmıştır. Ancak; 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren … Genel Şartları’na karşı yapılan başvurular üzerine, Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir”bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu iptal kararı gereği; sigorta teminatına giren ve girmeyen zararların belirlenmesi; zarar, sigorta teminatına girmekle birlikte, poliçedeki hangi teminata girdiği belirlemesinin, … Genel Şartları’na göre yapılması mümkün değildir. Anılan belirlemelerin, KTK ve bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde de Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılması gerektiği açıktır. Bu itibarla; Anayasa’ya aykırı olduğu için bir kısım hükümleri iptal edilen … Genel Şartları’na ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin kararı, KTK, BK ve yerleşik Yargıtay uygulamaları dahilinde belirleme yapılması gerekmektedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türlerinin örnekseme yoluyla sayıldığı, bakıcı giderinin de anılan kanun hükmü kapsamında tazmini gereken zararlardan olduğuna ve tedavi gideri teminatında yer aldığına ilişkin Dairemizin yerleşik uygulamaları ile Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı gereği, … Genel Şartları’nın A.5-c maddesine göre bakıcı giderlerinin sürekli sakatlık teminatı kapsamında kabul edilmesi mümkün olmadığından, İHH tarafından yapılan değerlendirmenin doğru olmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davaya konu edilen sürekli bakıcı gideri zararının poliçedeki tedavi giderleri teminatından karşılanması gerektiği gözetilerek, davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazının reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu sürekli bakıcı giderinin sakatlık teminatı kapsamında değerlendirilerek ve anılan limitten kalan üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte gösterilen nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya geri verilmesine, 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.