YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11146
KARAR NO : 2022/4060
KARAR TARİHİ : 07.03.2022
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı … vekili Av. … tarafından, davalı …Ş. aleyhine 11/07/2017 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerinin başvuruları üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının reddine, davacının itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının temerrüt tarihi yönünden düzeltilmesine dair verilen 01/03/2018 tarih ve 2018/İHK-1487 sayılı kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 12/01/2008 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın, davacının sürücü konumunda olduğu araçla karıştığı çift taraflı trafik kazasında davacının en az %28 oranında malul kaldığını, davalıya %8 maluliyet oranı üzerinden kısmi bir ödeme yapıldığını ancak ödemenin zararın tamamen tazmin edildiği anlamına gelmediğini, zira maluliyet oranının Hacettepe Üniversitesi tarafından düzenlenen raporda görüleceği üzere %28’e yükseldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 45.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 24/11/2017 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 61.898,10 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davacıya 25/03/2013 tarihinde tam kusur ve %8 maluliyet oranı üzerinden CSO tablosu ve %2 teknik faiz dikkate alınarak 22.465,48 TL ödeme yapılması nedeniyle başkaca bir sorumluluğun kalmadığını belirterek, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile 61.898,10 TL bakiye tazminatın 06/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı taraf vekilleri itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; davalının itirazının reddine, davacının itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının temerrüt tarihi yönünden düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015 tarihi ile
20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; Hakem Heyeti tarafından karara esas kabul edilen ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 15/06/2017 tarihli raporda davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %28 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinin kullanılması gerekirken, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Tespit İşlemleri Yönetmelik’i ve ekindeki cetveller kullanılmış olup, rapor kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Yönetmelik’e göre düzenlenmiş bir rapor olmadığı gibi artan maluliyet oranı ile gelişen yeni bir durum olup olmadığı konusunda bir belirleme de bulunmamaktadır.
Her ne kadar dosyada mevcut değilse de davalının 25/03/2013 tarihinde yaptığı ödemeye esas aldığı raporda davacının maluliyet oranının %8 olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Her iki rapor arasında maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılan bir araştırma da bulunmamaktadır. Bu haliyle İtiraz Hakem Heyetince yapılan yargılama eksik incelemeye dayalıdır. Davacıya %8 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, maluliyette gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Açıklanan nedenlerle İtiraz Hakem Heyetince; davalı … şirketinden 25/03/2013 tarihinde yapılan ödemeye ilişkin hasar dosyasının (ödemeye dayanak maluliyet raporu ile hesap raporu, taraflar arasında düzenlenen anlaşma ve ibranamenin) getirtilmesi ile dosyada bulunmayan davacının %8 oranında maluliyetini belirleyen raporun da temin edilerek, davacının eldeki dosyaya sunduğu 15/06/2017 tarihli maluliyet raporu ile karşılaştırılması, iki rapor arasındaki bu çelişkinin giderilmesi ile oran farklılığın maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceği (iki raporda maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı, dosya kapsamına alınacak ibraname ile eldeki başvuru tarihleri arasındaki süreçte davacıdaki arazların gelişim gösterip göstermediği) hususlarında, kaza tarihinde yürürlükte olan Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu yeni bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2) Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin diğer itirazlarının diğer itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.