Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/11138 E. 2022/4677 K. 14.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/11138
KARAR NO : 2022/4677
KARAR TARİHİ : 14.03.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen 30/06/2016 tarih ve 2016/İHK-1998 sayılı kararın, davalı … vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesine yapılan istinaf başvurusu üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 21/12/2017 tarihli ve 2017/637 Esas, 2017/107 Karar sayılı kararı ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılması üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen 05/03/2018 tarih ve 2018/KIT-23 sayılı kararın davalı … vekili tarafından temyizi üzerine, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; 26/05/2015 tarihinde davacıların eşi/babası olan destek …’ün sürücüsü olduğu ve …’i bulunmayan aracın, davalı …Ş nezdinde trafik sigortalı araçla karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucunda desteğin vefat ettiğini, soruşturma dosyasında alınan 11/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda, davacılar desteğinin asli kusurlu, park halinde bulunan karşı araç sürücüsünün tali ve yolun bakım ve onarımından sorumlu olan kuruluşun tali kusurlu bulunduğunu, davalıların tüm zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş için 41.000,00 TL ve her bir çocuk için 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 43.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk da dahil olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsilini talep emiş; 03/05/2016 tarihli dilekçesiyle davalı …Ş nezdinde sigortalı aracın alınan kusur raporunda kusursuz bulunması nedeniyle bu davalıya karşı taleplerini yükseltmediklerini belirterek, davalı … yönünden taleplerini davacı eş için 189.842,07 TL’ye, küçük … için 54.663,77 TL’ye ve küçük … için 45.494,17 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili; destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında olduğunu belirterek, başvurunun reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …Ş vekili; talep edilen evraklar tamamlanmadan başvuruda bulunulduğunu, faiz isteminin haksız olduğunu, zamanaşımı def’inde bulunduklarını belirterek, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun … yönünden kabulü ile davacı … için 189.842,07 TL, davacı … için 54.663,77 TL ve davacı … için 45.494,17 TL olmak üzere toplam 290.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … Hesabından tahsiline, diğer davalıya yönelik taleplerin reddine karar verilmiş; karara karşı davalı … vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; yasal faize hükmedilmesi gerektiğinden, davalının itirazının kısmen kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının faiz türü yönünden düzeltilmesine karar verilmiş; karara karşı davalı … vekili istinaf yoluna başvurmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 21/12/2017 tarihli ve 2017/637 esas, 2017/1007 karar sayılı kararı ile; dosyada mevcut kusur raporlarını da irdeleyen yeni bir kusur raporu alınması gerektiği gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, davalının diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve dosyanın İtiraz Hakem Heyetine gönderilmesine karar verilmiş; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince; bölge adliye mahkemesi kararı doğrultusunda İTÜ’den alınan kusur raporu uyarınca davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün bir kusuru bulunmadığı, tüm sorumluluğun davalı … Hesabına ait olacağı gerekçesiyle; davalının itirazının reddine karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren … Genel Şartların yürürlük tarihinden önce kazanın gerçekleştiği dikkate alındığında davalının zarardan sorumlu olduğuna ilişkin kabulün yerinde görülmemesine, dosya kapsamında bulunan kusur raporları uyarınca davalının tam kusurlu olarak kabulünde bir isabetsizlik olmamasına, davacılar yararına hükmedilen vekalet ücretinin davalı tarafından itiraza konu edilmemesine, itiraz aşamasında ileri sürülmeyen sebeplerin temyiz aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olmamasına göre davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destekten yoksun kalmaya dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce kabul görmüş pay esasına göre; çocuksuz durumda destek, desteğin gelirini eşi ile ortak paylaşacağı varsayımına dayalı olarak, gelirden desteğin %50 ve eşin %50 pay alacağı kabul edilmektedir. Çocukların eş ile birlikte destek payı alacağı durumda ise destek gelirden eşi ile birlikte 2’şer pay alırken çocuklara birer pay verileceği, yine eş, çocuklar ile ana babanın pay alacağı durumlarda desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocukların her birine 1’er pay, ana ve babaya 1’er pay ayrılarak böylece gelirin tamamının dağıtılacağı esasına dayalıdır. Çocukların sayısı arttıkça hem desteğe ayrılan pay, hem de eş ve çocuklar ile ana ve babaya ayrılacak paylar düşecektir. Çocukların destekten çıkması ile birlikte destekten çıkan çocuğun payları destek, eş ve diğer çocuklara dağıtılacak, anne ve babaya verilmeyecektir. Böylece geriye kalan eş ve çocukların payları ile desteğin payı artacaktır. Bu pay esası Türk aile sistemine çok uygun düşmektedir. Çünkü Türk aile sisteminde desteğin geliri aile bireyleri tarafından birlikte paylaşılmakta, aile bireyleri arttıkça gelirden alınacak pay düşmekte, aile bireyi azaldıkça da gelirden alınacak pay yükselecektir. Ana ve babadan birinin destekten çıkması ile payı diğerine aktarılacak, ana ve baba ile çocukların tamamının destekten çıkması durumunda ise yine çocuksuz eş gibi desteğe 2 pay, eşe 2 pay
esasına göre %50 pay desteğe, %50 pay eşe verilerek varsayımsal olarak gelir paylaştırılarak tazminat bu ilkelere göre hesaplanmalıdır.
Somut olayda; desteğin eşi ve çocukları için destek tazminatına karar verilmiştir. Destek payları hesaplanırken sadece davacıların hayatta olduğu varsayılarak hesaplama yapılmıştır. Ancak dosya kapsamından kaza tarihinde desteğin anne ve babasının hayatta olduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan raporda müteveffanın destek tazminatı hesaplanırken anne ve babanın payı hesaba katılmamış olup, desteğin tüm gelirini eşi ve çocukları ile paylaşacağı varsayımı ile hesaplama yapıldığı görülmektedir. Desteğin gelirinden baba ve anneye destek payı ayrılmadan yapılan hesaplama eksik ve hatalı olmuştur.
O halde, Dairemizin yerleşik uygulaması ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınarak, desteğin anne ve babasının payı gözetilmek ve halen sağ olup olmadıkları da açıklığa kavuşturulmak suretiyle, aktüer bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilesi gerekirken, destek paylarının hatalı belirlendiği rapordaki hesaplamanın kabulü doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …’na geri verilmesine 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.