Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/10762 E. 2022/3386 K. 24.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10762
KARAR NO : 2022/3386
KARAR TARİHİ : 24.02.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalı şirkete sigortalı aracın karıştığı kazada davacının yaralandığını, %20 malul kaldığını, yapılan ödemenin eksik olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 15.584 TL nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 09/01/2019 havale tarihli dilekçesi ile talebini 97.159 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; başvurunun kabulüne 77.444 TL tazminat bedelinin 11/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Tazminat miktarının belirlenmesi” başlıklı 51. maddesinde (eski BK md. 43); hakimin, tazminatın kapsamı ve ödenme biçimini, durumun gereğine ve kusurun ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş, “Tazminatın indirilmesi” başlıklı 52. maddesinde (eski BK md. 44) de; zarar gören taraf zararı doğuran fiile razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına etkili olduğu ve zararı yapan kişinin durumunu ağırlaştırdığı takdirde hakimin, tazminat tutarını indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği açıklanmış; eğer zarar, zarar verenin hafif kusurundan doğmuş ve zarar veren, tazminatı ödemesi halinde yoksulluğa düşecekse ve hakkaniyet de gerektiriyorsa hakimin tazminatı indirebileceği belirtilmiştir.
Davacı, kazaya karışan motorsiklette yolcu olarak bulunmaktadır. UHH ve İHH tarafından davacının koruyu tertibat kullanmamış olması nedeniyle tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmıştır. Oysa; davacının davaya konu kazadan kaynaklanan maluliyetinin dirsek eklem hareket kısıtlılığı ve scar olarak belirlendiği anlaşılmakta olup; koruyucu tertibat takmama ile maluliyet arasında illiyet bağı bulunmadığı açıkça görülmektedir.
Açıklanan nedenlerle; davacının kazadaki yaralanma şekline göre koruyu tertibat kullanmaması ile maluliyeti arasında illiyet bağı bulunmadığından müterafik kusur indirimi yapılmaması gerekirken yanılgılı gerekçeyle indirim yapılması doğru görülmemiştir.
3-Kabule göre de; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/17. md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin 13. fıkrasına “tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir” hükmü eklenmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 17/2. maddesinde ise “Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir” düzenlemesi yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti’nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/02/2022 gününde sayın Başkan …’nın karşı oyu ile oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacının seyahat ettiği motosiklet yolcu taşımaya müsait araçlardan değildir. Daire uygulaması olarak motosiklette yolculuk yapanların da koruyucu ekipmanlar ile tedbir almaları yolundadır. Davacının maluliyetine dirsek eklem hareket kısıtlılığı da etki ettiğine göre hakem heyeti kararının müterafik kusurun varlığına yönelik kararı doğrudur. Sayın çoğunluğun 2 no’lu bozma kararına katılmıyorum.