Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/10647 E. 2022/3490 K. 28.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10647
KARAR NO : 2022/3490
KARAR TARİHİ : 28.02.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Davacı … vekili Av. … tarafından, davalı … aleyhine 18/01/2018 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının kısmen kabulü ile UHH kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, başvurunun kısmen kabulüne dair verilen 14/11/2018 tarih ve 2018/İHK-9903 sayılı kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 31/08/2016 tarihinde davacının yolcu konumunda olduğu ve …’i bulunmayan aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu davacının yaralanarak %17 oranında malul kaldığını, davalıya yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.100,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 14/05/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 104.517,45 TL ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davacının maluliyeti bulunmadığını, maluliyet raporunun Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre alınmasının zorunlu olduğunu, hatır taşıması indirimi ve kask, koruyucu tedbir olmaksızın ve istiap haddi aşılarak seyahat edilmesi nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; hatır taşıması indirimine yönelik talebin reddine karar verilmiş, sürücü belgesi olmayan motosiklete koruyucu tedbirleri almasızın istiap haddinin üzerinde binilmesi nedeniyle %25 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle başvurunun kısmen kabulü ile 78.388,09 TL’ nin 13/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince; davalı itirazı uyarınca, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik uyarınca alınan yeni raporda belirlenen %14 maluliyet oranı üzerinden yapılan hesaplamada belirlenen geçici ve sürekli iş göremezlik toplamı olan 90.485,87 TL tazminattan %25 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak, davalının itirazının kısmen kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle başvurunun kısmen kabulü ile 67.864,20 TL tazminatın 13/11/2017 tarihinden
itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
İtiraz Hakem Heyetince alınan 15/09/2018 tarihli aktüer bilirkişi raporunda 8.192,42 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 82.293,45 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 90.485,87 TL tazminat belirlenmiş, İtiraz Hakem Heyetince bu miktar üzerinden müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle başvurunun kısmen kabulü ile 67.864,20 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükme esas alınan bu raporda, davacının talebini aşar şekilde geçici iş öremezlik hesabının da yapıldığı görülmektedir.
Yargılamaya hâkim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesi ile düzenlenmiş olup, hâkim (hakem) tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik zararları ayrı tazminat kalemlerini içermekte olup, dava dilekçesinin içeriği ve uyuşmazlık hakem heyetince hükme esas alınan 09/05/2018 tarihli aktüer bilirkişi raporuna göre ıslah dilekçesinin içeriğine göre; davacının talebi maluliyet nedeniyle sürekli iş göremezlik zararının tahsili isteminden ibaret olup, davacının geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin bir talebi ve harcı yatırılmış bir davası bulunmamaktadır Buna göre davacı vekilince geçici iş göremezlik tazminatı talep edilmediği halde, yazılı şekilde talepten fazlasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3) Kabule göre de; somut olayda İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı yararına 7.815,06 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik’in 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti’nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT’nin 13. maddesi ve AAÜT’nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla
vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.