Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/10518 E. 2022/3275 K. 23.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10518
KARAR NO : 2022/3275
KARAR TARİHİ : 23.02.2022

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 24/10/2020 tarih ve 2020/İHK-21335 sayılı itirazın kısmen kabulüne dair verilen kararının süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
K A R A R
Davacı vekili; müvekkilinin 23/06/2016 tarihinde davalı … nezdinde … poliçesi ile sigortalı olan araç ile davacının yolcu olarak bulunduğu motosikletin çarpışmasına bağlı gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL geçici iş göremezlik zararı ile 100,00 TL sürekli iş göremezlik zararının temerrüt tarihinden faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 10/03/2020 tarihli dilekçesi ile tazminat talebini 102.342,61 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, talebin kabulü ile 98.439,65 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 3.902,96 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine, davalının geçici iş göremezlik zararına yönelik itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılarak geçici iş göremezlik tazminatının reddine, sürekli iş göremezlik zararı olan 98.4398,65 TL’nin 12/11/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile başvurana ödenmesine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davacının davaya konu kazada %10 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği alınan uzman bilirkişi heyeti raporuyla sabittir. İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacının henüz müstahsil olmayıp bir geliri bulunmadığı, bu nedenle de gelir kaybı yaşamayacağı gerekçesi ile bu yöndeki davalı vekili itirazlarının kabulü ile geçici iş göremezlik zararının reddine karar verilmiştir.
Dairemiz uygulamaları gereği cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik zararı talep edenlerin kaza tarihinde 18 yaşından küçük olanların geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyecekleri yönündedir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davaya konu edilen geçici iş göremezlik zararının, davacının kaza tarihi itibariyle 18 yaşından büyük olduğu dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise hâkim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti hâlinde Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda; davacının motosiklette yolcu olduğu, trafik kazası sonucu maluliyete etkili olan sol temporal bölgede minimal epidural hematom ve burun sırtında ve sol kaş üzerinde yumuşak doku travması meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davalı vekili, kask takılmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği itirazında bulunmuş, İtiraz Hakem Heyetince değerlendirme yapılmamıştır. Buna göre, İtiraz Hakem Heyetince davacının kafasından darbe aldığı anlaşılmakta olup müterafik kusurunun varlığı kabul edilerek hesaplanan tazminattan %20 oranında indirim yapılması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5’i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 23/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.