Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/1019 E. 2022/11609 K. 05.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1019
KARAR NO : 2022/11609
KARAR TARİHİ : 05.10.2022

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Datça Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen manevi tazminat davasında verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalının davacının gelini olduğunu, vefat eden oğlu …’ın eşi olduğunu, oğlunun vefatından sonra davalının çocuğun kocasından olmadığı şeklinde sağda solda konuştuğunu, dedikoduların davacının kulağına geldiğini, bu olayın davacının tüm psikolojisini bozduğunu, bu nedenle Datça Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/330 Esas sayılı dosyasında dava açılarak çocuğun davacının oğlundan olup olmadığının tespitinin istendiğini, bu yargılama sırasında davacının oğlunun mezarının açıldığını, oğlunun kemiklerinden örnekler alındığını, davacının o çocuğun halinden dolayı dahi derin üzüntüler yaşadığını, davalı davacının oğlunun mirasçısı olduğu için hisseli olan taşınmazlardan dolayı devamlı davacının gözü önünde olacağını, her gördüğünde üzüntüsünün daha artacağını, çocuğun da oğlundan olmadığını öğrenen davacının adeta dünyasının başına yıkıldığından bahisle maddi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı aleyhine 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müteveffa …’ın, çocuk …’ın kendisinden olmadığını zaten bildiğini, davalının bir başka adamdan çocuk yapmasını ısrarla isteyen kişinin … olduğunu, kendi çocukları olmadığı için karısı olan davalıyı, başka bir erkek ile birlikte olmaya zorladığını, çocuk istediğini, davalıyı bu duruma sokanın davacı tarafın oğlu olduğunu, davacı tarafın, mütevveffa …’dan miras kalan taşınmazlardan davalı ve çocuğu yoksun bırakmak için işbu davayı ve Datça Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/330 Esas sayılı dosyası ile soybağının reddi davasını açtığını, her ne kadar söz konusu soybağının reddi davasında, çocuğun …’dan olmadığı ortaya çıkmış olsa da; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davalıyı mirastan yoksun bırakamayacakları için işbu dava ile de davalıdan en azından yüklü miktarda para alacaklarını düşündüklerini, mütevvefa …’ın çocuğun kendisinden olmadığını bildiğini; bu sebeplerden dolayı davacı tarafın manevi tazminat talebi ve sebeplerinin yerinde olmadığını, davanın reddedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş; Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin Datça Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10/05/2018 tarih, 2017/39 Esas 2018/174 Karar sayılı ilamına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353(1) b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerekçeye ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 21,40 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 05/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.