Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2021/10007 E. 2023/1807 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/10007
KARAR NO : 2023/1807
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın trafik kazası sonucu meydana gelen zararın T.T.K’nun 1472. Maddesi gereğince rücuen tazminine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının onamasına karar verilmiştir.

Davacı vekilince onama kararı sonucunda idari yargı yerinde aynı sebeple dava açılmış, İstanbul 12. İdare Mahkemesinin görevsizlik kararı sonucu dosya Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmiştir.

Uyuşmazlık Mahkemesince davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, İstanbul 12. Asliye Hukuk mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince kaldırma kararı sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı Davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirkete tüm oto kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın 27.07.2013 tarihinde rögar kapağına çarpması sonucu tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, yolun gerekli bakım ve onarımından sorumlu olan davalı idarenin kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, sigortalıya hasar tazminatının ödendiğini, bu ödemeler gereğince şirketin sigortalısının haklarına halef olduğunu iddia ederek zararının tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; belediyenin kamu hizmeti nedeni ile verdiği iddia olunan zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi olmayıp hizmet kusurundan dolayı açılan davaların tam yargı davası olarak idari yargı yerinde görülüp sonuçlanması gerektiğini, bu nedenle öncelikle davanın görev nedeniyle reddini talep ettiklerini, kaza mahalli Esenyurt, davacı … şirketin ise Üsküdar’da olduğundan, yetki itirazlarının da olduğunu, görev ve yetki alanında kalan yerde dava konusu kaza meydana gelmiş ise davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, kaza tespit tutanağına itiraz etme hakkı olmadığından eksik olan tutanağı kabul etmediklerini, müvekkili idarenin mevcut zarardan dolayı sorumlu olmadığını, davacının dava dilekçesinde ödeme tarihinden itibaren faiz talep ettiğini, bu talebin hukuka uygun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.05.2015 tarihli ve 2014/102 Esas, 2015/231 Karar sayılı kararıyla; davanın yargı yerine ilişkin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. ONAMA VE ONAMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Onama Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … şirketi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi usul ve yasaya uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermiştir.

B. Onama Kararından Sonra İdare Mahkemesince Verilen Karar
İstanbul 12. İdare Mahkemesi 30.11.2016 gün ve 2016/1822 Esas sayılı kararında 2918 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğunu belirterek 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinini Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. uncu maddesi uyarınca görevli yargı merciinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.

C.Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünce Verilen Karar
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2017/43 Esas, 2017/103 Karar 20.02.2017 tarihli kararı ile davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu bu nedenle İstanbul 12. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulüne, İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesinini görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

D.Kaldırma Kararı Sonrası Görevli İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar
Uyuşmazlık Mahkemesi kararı sonrasında İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı şirkete kasko sigortası ile sigortalı olan aracın seyir halindeyken davalı belediyeye ait rögar kapağına çarparak maddi hasar gördüğü, olay mahallinde yapılan keşifte bilirkişilerce rögar kapağının onarım gördüğünün belirlendiği, kazanın olduğu yer, çarpma bölgeleri değerlendirildiğinde kazanın oluşu ile tutanakların uyumlu olduğu, davalı belediyenini tam kusurlu olduğu gerekçesi davacı vekilinin hasar bedeline ilişkin yaptığı ödemenin rücuen tahsilini istemekte haklı olduğunu, davanın kabulü ile 12.055,54-TL rücuen alacağın 354,00-TL’lik kısmının 04.09.2013 tarihinden itibaren 11.701,54-TL’lik kısmının 06.09.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle;
a.Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kaza yerinin Esenyurt, davacı … şirketinin merkez adresinin ise Ümraniye olduğunu,
b.Dava konusu kazanın yan yolda meydana gelmesi nedeni ile idarenin tespiti açısından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğüne yazılacak tezkere ile sorulmasını gerektiğini, kazanın Esenyurt Belediye Başkanlığı’nın görev ve yetki alanında gerçekleşmesi halinde davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini,
c.Söz konusu kazada kasko poliçesi ile sigortalı olan araç sürücüsünün hız sınırlarına dikkat etmeden tedbirsizce araç kullandığını,
d.Faiz başlangıcının hatalı belirlendiğini, savunarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, oto kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araçta trafik kazası sonucu meydana gelen zararın Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. nci maddesi gereğince rücuen tazminine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85, 86, 88, 89, 90 ve 111 inci maddeleri, Kasko Sigortası Genel Şartları.

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.