Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2020/639 E. 2021/3449 K. 22.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/639
KARAR NO : 2021/3449
KARAR TARİHİ : 22.06.2021

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat davasında verilen davanın asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

-K A R A R-
Asıl davada davacılar vekili; 04/07/2017 tarihinde, davalılardan …’in işleteni olduğu, davalılardan …’nun sevk ve idaresinde bulunan aracın, dava dışı …’nun yönetimindeki araca çarpması sonucu çift taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, dava dışı …’nun yönetimindeki araçta yolcu olarak bulunan müvekkilleri …’nun eşi, … ve …’nun anneleri, … ve …’un kardeşleri …, müvekkilleri …’un eşi, … ile …’nun kardeşleri …, müvekkilleri …’un eşi, … ile …’nun kardeşleri …’un vefat ettiğini belirterek müteveffa …’nun vefatı nedeniyle müvekkilleri … için 60,000,00 TL, … ve … için 40.000,00’er TL, … ve … için 20.000,00’er TL, müteveffa …’un vefatı nedeniyle müvekkilleri … için 60.000,00 TL, … ve … için 20.000,00’er TL, müteveffa …’un vefatı nedeniyle müvekkilleri … için 60.000,00 TL, … ve … için 20.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili; 04/07/2017 tarihinde, davalılardan …’in işleteni olduğu, davalılardan …’nun sevk ve idaresinde bulunan aracın, dava dışı …’nun yönetimindeki araca çarpması sonucu meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, dava dışı …’nun yönetimindeki araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin murisleri … ile …’un vefat ettiğini, kazada ölen …’un müvekkillerinden …, …, … ve …’un anneleri, …’nun kardeşi olduğunu, kazada ölen …’un müvekkillerinden …, …, … ve …’un anneleri, …’nun kardeşi olduğu belirterek müteveffa …’un vefatı nedeniyle müvekkilleri …, …, … ve …’un her biri için 40.000,00’er TL ile müvekkili … için 20.000,00 TL, müteveffa …’un vefatı nedeniyle müvekkilleri …, …, … ve …’un her biri için 40.000,00’er TL ile müvekkili … için 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili; meydana gelen trafik kazasında ölen davacıların yakınlarının da kusurlarının bulunduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğunu ve ticari faiz istemini kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre asıl dava dosyası bakımından, davanın kısmen kabulü ile muris …’nun vefatı nedeni ile davacı … için 20.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 15.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, muris …’un vefatı nedeni ile davacı … için 20.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, muris …’un vefatı nedeni ile davacı … için 20.000,00 TL, … için 5.000,00 TL, … için 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi 04/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen dava dosyası bakımından, davanın kısmen kabulü ile muris …’un vefatı nedeni ile davacılar …, …, …, … için (her biri için ayrı ayrı) 15.000,00 TL, … için 5.000,00 TL ve muris …’un vefatı nedeni ile davacılar …, …, …, … için (her biri için ayrı ayrı) 15.000,00 TL, … için 5.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi 04/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılarda müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karara karşı asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesince, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Asıl dava davacılardan …, …, …, …, … ve birleşen dava davacıları …, …, …, …, …, …, …, … ve …’un temyiz itirazları yönünden;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 2019 yılı için 58.800,00 TL’dir.
Somut olayda, ihtiyari dava arkadaşı olan asıl dava ve birleşen davada davacılar bakımından temyiz sınırı her bir davacının talebi bakımından ayrı ayrı belirlenecektir. Asıl dava davacılardan …, …, …, …, … ve birleşen dava davacıları …, …, …, …, …, …, …, … ve … vekili tarafından temyize konu edilen manevi tazminat miktarları kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden; aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan asıl dava davacılardan …, …, …, …, … ve birleşen dava davacıları …, …, …, …, …, …, …, … ve … vekilinin temyiz dilekçesinin HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Asıl dava davacılarından …’nun temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olaya gelince; davacılardan …’nun kazada ölenlere yakınlığı, davalı taraf sürücünün tam kusuru nedeniyle kazanın meydana gelmesi, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır. Asıl davada davacılardan … lehine daha üst düzeyde manevi tazminat miktarlarına hükmedilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl dava davacılardan …, …, …, …, … ve birleşen dava davacıları …, …, …, …, …, …, …, … ve … vekilinin temyiz dilekçesinin HMK 362/1-a maddesi gereğince REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacılardan … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca asıl davada davacısı … yararına BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 22/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.