YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/482
KARAR NO : 2021/8231
KARAR TARİHİ : 04.11.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19/10/2021 Salı günü davalı asil … geldi. Davacı adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı asil dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ile davacı müvekkilinin 21/11/2013 tarihinde dini nikah ile (resmi nikah yapmaksızın) ve düğün yaparak evlendiklerini, evlilik ile birlikte davalının Alaşehir’deki ailesinin yanında oturmaya başladıklarını, ancak 01/01/2014 tarihinde ortada hiçbir haklı neden yokken davacının babasını çağırarak “kızını al git” diyerek ve hakaret içerikli sözler söyleyerek müvekkilini ve babasını evden kovduklarını, davacı … tarafından gerek nişanlılık döneminde ve gerekse evlilik hazırlığı döneminde çeyiz eşyaları satın alındığını ve bu eşyaların ayrılık sonrasında davalının evinde kaldığını, ayrıca düğün sırasında davacıya 7 adet her biri 22 ayar Adana burması bilezik, 1 adet 850,00 TL değerinde küpe, her biri 500,00 TL değerinde 3 adet yüzük ve 500 TL değerinde bir adet altın kaplama kol saati takıldığını, bu ziynet eşyaları ve takıların da davalı tarafta kaldığını, davacının kişilik haklarının zedelendiğini ileri sürerek, 20.000,00 TL maddi tazminat ve 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davacının evlilik amacıyla ve evlilik birliği içinde yaşayacakları ümidiyle masraf yaparak çeyiz eşyası satın aldığı, davacıya düğünde hediye olarak verilen takıların davalı tarafta kalmış olması nedeniyle bunların bedelini davalı taraftan isteyebileceği gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hiçbir haklı neden yokken, davalı tarafın gayri resmi evliliği bozarak davacıyı evden göndermiş olmasının TMK’nın 24.maddesine uyarınca davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davaya konu olayda; taraflar resmi nikah olmadan geleneksel törenle evlenmişlerdir. Davacının bu eylemde rızası vardır. Davacı ile davalı arasındaki gayri resmi birliktelik, Türk Medeni Kanunu anlamında gerçekleşen ve hukuk alanında geçerlilik taşıyan bir evlilik olmayıp; taraflar arasında bir evlilik ilişkisi de doğurmamaktadır. Bu nedenle, aralarındaki ilişkinin aile hukuku kurallarına göre değil; Borçlar Hukuku’na ve özellikle de haksız eylem hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekir. Davacı kadın, davalıyla rızası ile evlenmiş olup reşit olması itibariyle eyleminin sonuçlarını da kavrayabilecek yeterliliktedir. Bu durumda, manevi tazminat isteminin reddedilmesi gerekirken mahkemece kısmen kabulune karar verilmesi doğru görülmemiş ve bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 04/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.