YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3772
KARAR NO : 2022/11466
KARAR TARİHİ : 05.10.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında, mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkili kurumun 2 4613 01 01 1108837 001 02-09 sicil sayılı dosyasında işlem gören …. Plastik İnşaat Hafriyat Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti unvanlı iş yerinde müvekkili kurum müfettişlerince tanzim edilen 05/03/2014 tarih ve 2014/35 sayılı rapora göre, bu iş yerinde çalışmadığı halde iş yerinde çalışıyormuş gibi gösterilen dava dışı borçlu ….’a yersiz sağlık ödemesi yapıldığını, davacı kurumun bu şekilde zarara uğradığını, dava dışı borçlular … iş yeri ortağı, … iş yeri yöneticisi ve davalı borçlu … bu iş yerinin muhasebecisi olduğunu, bu iş yerinde hakkında yersiz sağlık gideri çıkanlara 5510 sayılı kanunun 96. Maddesine istinaden borç bildirim belgesi gönderildiğini, verilen sürede borcunu ödemeyenlerle ilgili icra takibi başlatıldığını, dava dışı borçlular …,…., . .. ile davalı borçlu … hakkında Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2014/12666 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu … ’ın süresi içerisinde haksız ve kötü niyetli olarak takibe ve borca itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davalı borçlunun Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2014/12666 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; kendisinin serbest muhasebeci mali müşavir olarak faaliyette bulunduğunu, adı geçen firmanın ne sahibi ne de ortağı olduğunu, bu firma adına işlerini sevk ve idare etmeye de yetkisinin bulunmadığını, firma yetkilisinin kendisine verdiği talimatlar doğrultusunda sigorta girişlerini yaptığını, sigorta girişi yapılan kişilerin gerçekten çalışıp çalışmadığını kontrol etmesinin mali müşavir olarak kendi görev ve sorumluluğunda olmadığını, firmaları vergi ve SGK işlemlerini yapmak mali müşavirlerin görevi olduğunu, sağlık hizmetlerinden faydalananın kendisi olmadığını, bu sağlık hizmetlerinin bedelinin kim faydalandıysa ondan istenmesi gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, Adana 2. İş Mahkemesinin 2015/220 E, 2016/245 K. sayılı ilamında davanın kabulüne dair kararın sadece davacı kurum tarafından temyiz edildiği dolayısıyla davalı yönünden temyiz edilmemekle, dosyadaki alacağın esas yönünden davalıya dair kesinleştiğini, bu nedenle usuli kazanılmış hak kapsamında, ilgili kararı temyiz eden davacı kurum yönünden sübut bulduğu anlaşılmakla alacağın esasına ilişkin talebin kabulü ile, davalının Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2014/12666 esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacak miktarının %20 oranında hesaplanacak icra inkâr tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 99,60 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 05/10/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.