YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3666
KARAR NO : 2021/2443
KARAR TARİHİ : 07.06.2021
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalı …, …, …, … ve … vekili tarafından talep edilmiş, davalılar …, …, …, … ve … vekilincede duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01.06.2021 Salı günü davacı vekili Av. … geldi. Davalı … ve diğerleri ile davalı … adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 62. maddesi ve yine aynı Kanun’un 98. maddesi yollaması ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 336. maddesinde, yönetim kurulu üyelerinin yasa ve anasözleşmenin kendilerine yüklediği görevleri kasten veya ihmal ile yerine getirmedikleri takdirde oluşacak zararlardan kooperatife karşı da sorumlu oldukları, kooperatif tarafından yöneticilere karşı açılan bir sorumluluk davasının görülebilmesinin, TTK’nın 341. maddesi gereğince genel kurulun bu yönde karar almasına ve davanın tüm denetçiler tarafından açılmasına bağlı olduğu, ancak somut davada denetçilerin davaya dahil edilmedikleri belirtilerek, görevde olan denetçilerce davayı açan vekile vekaletname verilmesi, ya da asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda, davanın taleple bağlı kalınarak ve fazlaya dair haklar saklı kalarak kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar …, …, …, … ve … vekili ile davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı …’ın tüm, davalılar …, …, …, … ve …’ın vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalılar …, …, …, … ve …’ın diğer temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, önceki hükümdeki karar ve raporların usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Dava, kooperatif yönetim kurulu başkan ve üyelerinin zimmet ve görevi ihmal yoluyla kooperatifi zarara uğrattıkları iddiasıyla maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalılar …, …, …, … ve …’ın Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/211 esas ve 2012/32 karar sayılı ilamıyla görevi ihmal suçundan cezalandırılmalarına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hukuk davasında alınan bilirkişi raporunda ise emekli sayıştay uzmanı bilirkişilerin adı geçen davalıların kooperatifi temsil ve ilzam yetkileri olmadığından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 62. maddesi gereği tazminatla sorumlu olmayacakları yönünde mütalaada bulundukları anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 62. maddesi “Yönetim Kurulu, kooperatif işlerinin yönetim için gereken titizliği gösterir ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda bütün gayretini sarf eder.
Yönetim Kurulu, kendi tutanakları ile Genel Kurul tutanaklarının, gerekli defterlerin ve ortak listelerinin muntazam hazırlanıp, tutulup, saklanmasından ve işletme hesabiyle, yıllık bilonçonun kanuni hükümlere uygun olarak hazırlanıp tetkik olunmak üzere denetleme kuruluna verilmesinden sorumludur.
Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar. Bunların suç teşkil eden fiil ve hareketlerinden ve özellikle kooperatifin para ve malları bilanço, tutanak, rapor ve başka evrak, defter ve belgeleri üzerinde işledikleri suçlardan dolayı kamu görevlisi gibi cezalandırılır. “ şeklinde düzenleme içermektedir.
Hukukumuzda hakkaniyet ise, Borçlar Kanunu’nun 43 (TBK.51) maddesinde düzenlenmiş, bazı şartların ve çözümlerin önceden saptanmasının doğuracağı düşünülen sakıncaları ortadan kaldırmak için hukuk kurallarının esnek veya eksik bırakıldığı hallerde etkisini gösteren ve belli somut olayların özelliklerine uygun karar verilmesini emreden kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Buna göre hakimin, tazminatı belirlerken durumun gereğini ve belirtilen maddede örnek olarak sayılan özel indirim sebeplerini göz önünde tutması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen yasa maddeleri karşısında mahkemece, davalılar …, …, …, … ve …’ın tazminatla sorumlu kabul edilmeleri yerinde olmuş ise de, sorumluluklarının salt yönetim kurulu üyesi olmaları ve ihmale dayandığı anlaşılmakla, belirtilen hususlar ve tüm dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde, adı geçen davalılar yönünden tahsiline karar verilen tazminat miktarından
BK.’nun 43’üncü maddesi (TBK.51) gereği uygun miktarda hakkaniyet indirimi yapılmalıdır. Bu hususun gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı …’ın tüm, davalılar …, …, …, … ve … vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar …, …, …, … ve … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar …, …, …, … ve … yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 2.557,00 TL kalan harcın temyiz eden davalı …’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar …, …, …, … ve …’a geri verilmesine, 07/06/2021gününde oybirliğiyle karar verildi.