Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2020/330 E. 2020/3411 K. 14.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/330
KARAR NO : 2020/3411
KARAR TARİHİ : 14.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar … (kendi adına asaleten …’a velayeten) vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 09/02/2012 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/05/2017 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 18/02/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacılar vekili Avukat … ve Avukat … ile karşı taraftan davalı vekili Avukat… Hız geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava tarihinin 09/02/2012 olması gerekirken, 09/02/2017 tarihi olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davacıların eşi ve babası olup deniz yüzbaşı olarak görev yapan …’ın, 20/01/2009 tarihinde sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla sol şeritte seyir halinde iken sağ şeritte seyreden dava dışı… yönetimindeki … plaka sayılı kamyona çarptığını ve çarpmanın etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesine bağlı olarak istinat duvarından 8 metre yükseklikten araç ile aşağıya düştüğünü, akabinde belirtilen kamyonun da desteğin sürücüsü olduğu aracın üzerine düştüğünü ve davacıların desteğinin kazada vefat ettiğini, davalı kurumun karayolu kenarında oto korkuluğu bulundurmaması nedeniyle olayda tam kusurlu olduğunu beyan ederek, davalının hizmet kusuru nedeniyle destek zararına ilişkin maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; kusur ve hesap bilirkişi raporları hükme esas alınarak, davalının olayda %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacıların eşi ve babası olan …’ın, 20/01/2009 tarihinde sevk ve idaresindeki araçla sol şeritte seyir halinde iken sağ şeritte seyreden dava dışı… yönetimindeki kamyona çarptığı ve çarpmanın etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesine bağlı olarak istinat duvarından araç ile aşağıya düştüğü ve akabinde belirtilen kamyonun da desteğin sürücüsü olduğu aracın üzerine düştüğü ve davacıların desteğinin kazada vefat ettiği ve davacılar tarafından dava dilekçesinde olaya bağlı davalı tarafın yol kenarında oto korkuluk bulundurmaması nedeniyle tam kusurlu olduğu iddiasına dayanılarak eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı kurumun kazanın meydana geldiği karayolu kenarında oto korkuluk bulundurmaması nedeniyle olayda % 25 oranında; davacıların desteğinin ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirlenmesi ve davacıların dava dilekçesinde davalı tarafın olayda tam kusurlu olduğuna dayanmaları karşısında manevi tazminat yönünden kısmen kabul kararı verilmesine karşın, maddi tazminat yönünden talep üzerinden davacıların desteğinin kusuru oranında indirim yapılmaksızın tam kabul kararı verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenle hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan sebeple davalı yararına BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan sebeplerle davacıların tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine ve davalı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine 14/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.