Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2020/2939 E. 2020/3941 K. 16.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2939
KARAR NO : 2020/3941
KARAR TARİHİ : 16.11.2020

MAHKEMESİ: …Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … (Kapatılan …Eğitim Kurumları AŞ) aleyhine 22/11/2016 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16/04/2018 günlü karara karşı davacı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve HMK’nın 353/1/b.2 maddesi uyarınca yeniden hüküm tesisi ile davalı … (Kapatılan … Eğitim kurumları AŞ) aleyhine açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen 11/06/2020
günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince, davalının tashih talebinin reddine dair verilen 09/07/2020 günlü ek kararın davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davalı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamından; davanın, yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen hüküm hakkında … Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesinde, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm tesisi ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair karar verildiği, davalı vekili tarafından sunulan 07/07/2020 tarihli dilekçe ile hükmün 4. bendinde yer alan “Davacı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 78,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” sözcük dizisinin “Davacı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 78,80 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına” şeklinde düzeltilmesinin talep edildiği, Bölge Adliye Mahkemesince 09/07/2020 tarihli ek karar ile davalı vekilinin tashih talebinin reddine karar verildiği, davalı vekili tarafından ek kararın 27/07/2020 tarihinde temyiz edildiği anlaşılmaktadır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “Hükmün Tashihi” başlıklı 304. maddesi “(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. (2) Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un “Hükmün Tavzihi” başlıklı 305. maddesinde ise “(1) Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. (2) Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” düzenlenmesi yer almaktadır.
HMK’nın 304. maddesine göre hükmün tashihi müessesesi ile yalnızca hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar düzeltilebilir. Anılan Kanun’un 305. maddesinde ise hükmün tavzihinin hangi şartlarda ve nasıl yapılacağı açıkça belirlenmiştir. Buna göre, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Tavzih yolu ile hükmün değiştirilmesi değil yalnızca açıklanması imkânı vardır. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Hâkim hükmü verdikten ve davadan elini çektikten sonra temyiz edilerek hüküm bozulmadıkça o davaya yeniden bakamayacak ve verilen hükmü değiştiremeyecektir. Tavzih kural olarak yalnızca hüküm fıkrasında olacak; hükmün gerekçesinin açıklanması için tavzih yoluna başvurulamayacaktır. Hâkim; tashih veya tavzih yolu ile kısa kararında hükmettiği miktarı sınırlandıramaz, genişletemez ve değiştiremez.Anılan kanun maddeleri ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde; Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/1189 esas, 2020/1135 karar sayılı kararında hükmün 4. bendi “4)Davacı tarafça istinaf kanun yolu aşamasında yapılan 78,80TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,…” şeklinde açık olup belirtilen giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin 11/06/2020 tarihli asıl kararında hükmün tashih veya tavzihini gerektirir bir durum bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin hükmün tashihine ilişkin talebinin reddine dair verilen 09/07/2020 tarihli ek kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan ek karar HMK’nın 370/1. maddesi gereğince onanmalıdır.
2-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin asıl karara yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK’nın 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre tarafların yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nın 370/1. maddesi gereğince onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalının tashih talebinin reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 09/07/2020 tarihli ek kararına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile ek kararın onanmasına; (2) numaralı bentte
açıklanan nedenlerle tarafların … Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 11/06/2020 tarihli asıl kararına yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK’nın 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine 16/11/2020 gününde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.