Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2020/2828 E. 2022/1611 K. 07.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2828
KARAR NO : 2022/1611
KARAR TARİHİ : 07.02.2022

MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı … vekili tarafından talep edilmiş, davalı … vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11/01/2022 Çarşamba günü davacı vekili Av. … e ile davalı asil … ve vekili Av. … geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 16/09/2005 tarihinde davalı …’in kızı, diğer davalı …’in kız kardeşi olan … ile davacının nişanlı olduklarını, şu an davacının evli olduğu …’in olay tarihinde müvekkilini evlerine misafir olarak kalması için davet ettiğini, müvekkilinin gece geç saatte uykudayken şiddetli gürültü ile uyandığında davalılar … ile …’in kavga ettiklerini gördüğünü, davalıları ayırarak odalarına götürüp kapılarını kapattığını, bu sırada davalı …’in oğlu …’e tekrar küfür etmesi üzerine, kapalı odasında bulunan …’in kapı camına şiddetle yumruk attığını ve kapı camının davacının her iki gözüne ve vücudunun çeşitli yerlerine saplandığını, gece saat 03.00 sıralarında yaralanan davacı ile davalı …’in Şişli Etfal Hastanesine götürüldüğünü, davacının ameliyata alınarak gözlerindeki cam kırıklarının temizlendiğini, ancak daha sonra çok sayıda ameliyat geçirmesine karşın her iki gözündeki görme oranını büyük ölçüde yitirdiğini, alınan özürlü sağlık kurulu raporunda tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %24 olarak belirlendiğini, ancak tedavisinin halen devam ettiğini, eşi olan … ile boşanmak üzere olduğunu, bakımının kendi ailesi tarafından üstlenildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş; 13/09/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 318.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davalı baba ile davacının yaralanması arasında uygun illiyet bağı bulunmadığını, babanın bilinci kapalı ve yatalak vaziyette bulunduğunu, olayın bir kaza olup davacının yaralanmasının kapı camına çarpması nedeniyle olduğunu, kız kardeşi … ile boşanmak üzere olan davacının zarar verme saikiyle hareket ettiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … davaya cevap vermemiş, 23/05/2012 de vefatı üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; davacının alınan rapor uyarınca %39.2 oranında meslekte kazama gücünden kaybettiğinin belirlendiğini, alınan kusur raporunda davalı …’in %80 ve davalı …’in %20 oranında kusurlu bulunduğunu, olayda davacının kusuru olmayıp, yaralanmasına davalıların neden olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 249.065,21 TL maddi tazminatın (49.813,04 TL sinin … mirasçılarından, 199.252,17 TL sinin davalı …’dan) ve 30.000,00 TL manevi tazminatın (6.000,00 TL sinin … mirasçılarından, 24.000,00 TL sinin davalı …’dan) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davalı … vekili ile davalı … mirasçısı olan dahili davalılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinin raporuna göre davalı …’in davacı ile aynı tarihte hastaneye başvurduğu ve elini cama vurması nedeniyle yaralanan sağ el bileğine primer satürasyon uygulandığı ve yatışının yapıldığının anlaşıldığı, patlayan camdan ötürü davacının gözünün zarar gördüğünün sabit olduğu görülmekle davalı …’in istinaf talebinin reddine karar verildiği, davalı …’in olayda bizzat yaralama eyleminin olmadığı, …’in yaşı itibarile olay tarihinde babasının velayeti altında bulunmadığı ve her bir davalının eylemlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, davacının yaralanması ile …’in diğer davalı oğlu …’e kızması arasında illiyet bağının kurulamadığından müteveffa … yönünden davanın reddi gerektiği gerekçesiyle; davalı …’in istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, … mirasçıları dahili davalıların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın davalı … mirasçıları yönünden reddine, davanın davalı … yönünden kısmen kabulü ile 199.252,17 TL maddi ve 24.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; bölge adliye mahkemesi kararı, davacı vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK’nın 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davacı vekili ile davalı … vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün HMK’nın 370/1. maddesi gereğince ONANMASINA, HMK’nın 373. maddesi uyarınca dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine
gönderilmesine, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, davacının adli yardım talebi Dairemizce kabul edilmiş ise de HMK 339. maddesi gereğince temyizde haksız çıktığından 80,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına ve aşağıda dökümü yazılı 11.438,41 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı …’dan alınmasına 07/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.