Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2020/2421 E. 2020/3592 K. 22.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2421
KARAR NO : 2020/3592
KARAR TARİHİ : 22.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 14/07/2009 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/02/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalı muris …’nin muhtaçlığının kalkması üzerine yetim aylığının 02/03/2001 tarihinden itibaren kesildiğini ve 01/02/2001 ile 31/07/2006 tarihleri arasında yersiz yapılan 8.092,58TL ödemenin işlemiş faiziyle birlikte tahsili için … 1. İcra Müdürlüğünün 2009/6447 esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı isteminde bulunmuştur.
Davalı muris …, davanın reddi gerektiğini savunmuş, davanın devamı sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Davalı … vekili, açılan idari davada Danıştayın kararıyla işlemin hukuka aykırılığının tespit edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı mirasçılara usulüne uygun olarak tebligat yapılmasına rağmen davaya yanıt vermemişlerdir.
Mahkemece yapılan ilk yargılama neticesinde, davacı idarenin davalı …’nin muhtaç olmadığına ilişkin kararının …/08/2006 tarihli olduğu, geri ödenmesi talep edilen kısmın 01/03/2001-31/07/2006 tarihleri arasındaki aylıklar olduğu, … …. İdare Mahkemesi tarafından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bozma ilamında; 27/04/2005 tarihli ve 25798 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5335 sayılı sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değişik 5434 sayılı Kanun’un “Muhtaçlık” başlıklı 108. maddesinin 1. fıkrasında yapılan degişikliğin 27/04/2005 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği ancak davacı kurum tarafından, muhtaçlığın tespitine ilişkin değişikliğin 2005 yılı öncesindeki maaş ödemeleri de dikkate alınarak yersiz ödeme çıkarıldığı, yasanın yürürlüğe girdiği 27/04/2005 tarihi ile davalının yersiz aylık aldığının tespit edildiği …/08/2006 tarihleri arasındaki aylıkların göz önünde bulundurularak alınacak bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, alınan bilirkişi raporuyla yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı … tarafından dosyaya sunulan temyiz dilekçesiyle; Dairemiz bozma kararında her ne kadar … …. İdare Mahkemesi nezdinde görülen davada dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği gerekçesiyle davanın reddedildiği belirtilmiş ise de; … …. İdare Mahkemesinin işlemden kaldırma kararından sonra … mirasçılarının davaya dahil edildiği ve 02/10/2015 tarihinde aynı mahkemenin 2015/2603 esas, 2015/1090 karar sayılı kararıyla, iş bu davaya da konu olan borç tahakkukuna ilişkin idari işlemin iptaline karar verildiği, söz konusu iptal kararının Danıştay …. Dairesince 25/02/2016 tarihli kararla onanarak kesinleştiği belirtilerek ilgili dosyanın delil olarak ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı … mirasçıları tarafından … …. İdare Mahkemesinin 2012/1423 esas sayılı dosyası ile “çıkarılan borca ilişkin işlemin iptali” talebiyle dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde verilen 31/01/2013 tarihli kararla; 5434 sayılı Kanun’un 108. maddesinde 5335 sayılı Kanun’un 3. maddesiyle yapılan değişiklik gereğince geriye dönük talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, bu kararın Danıştay …. Dairesi tarafından … öldüğünden mirasçıları aleyhine yeni bir takip işlemi tesis edilip edilmediği belirlenene kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmek üzere bozulduğu, … …. İdare Mahkemesininde aynı gerekçeyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verdiği ve mahkemece yapılan ilk yargılama sırasında idare davasının bu safahati dikkate alınarak karar verildiği, Dairemiz bozma kararında da bu aşamaya kadar olan durum dikkate alındığı anlaşılmıştır. Ancak davacı tarafından bozma kararına uyularak verilen son karara karşı mahkemeye sunulan temyiz dilekçesiyle … …. İdare Mahkemesinin işlemden kaldırma kararından sonra aynı mahkemenin 02/10/2015 tarihli, 2015/2603 esas, 2015/1090 karar sayılı kararıyla, “değişik yasa hükmünde belirtilen asgari ücret kriterinin geriye doğru uygulanmak suretiyle davacının muhtaç olmadığına karar verilmesinde ve 01.02.2001 tarihinden itibaren yetim aylıklarının davacı adına borç çıkartılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline,” karar verildiği ve bu kararın Danıştay …. Dairesinin 25/02/2016 tarihli ve 2016/102 esas, 2016/802 karar sayılı onama ilamı ile kesinleştiği iddia edildiğine göre davacının talebine dayanak olan idare mahkemesi dava dosyası, dosya arasına getirtilerek söz konusu karar diğer tüm delillerle birlikte tartışılarak sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davalı …’den peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 22/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.