Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2020/2058 E. 2020/3585 K. 22.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2058
KARAR NO : 2020/3585
KARAR TARİHİ : 22.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 26/05/2015 gününde verilen dilekçe ile yersiz ödemenin tahsili istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 14/11/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, yersiz ödeme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalıya 7 yıl karşılığı ikramiye verilmesi gerekirken 29 yıl karşılığı ikramiye verildiğini, 22 yıla tekabül eden emekli ikramiyesi mükerrer olarak kurumdan çekilmiş olmakla davalı kurumun zarara uğradığını belirterek davalıya 15/11/2011-31/12/2011 tarihleri arasında yersiz olarak ödenen ikramiye tutarının tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı; kasıtlı ve kusurlu herhangi bir davranışta bulunmadığını, fazladan ödemenin kurumdan kaynaklandığını, davacının iddia ettiği gibi hiçbir ödeme yapmadığına ilişkin ifadenin yanlış olduğunu belirterek 5510 sayılı Kanun’un 96 maddesi (b) bendinden yararlanmak istediğini beyan etmiştir.
Mahkemece yapılan ilk yargılama neticesinde, görevsiz mahkemece avukat bilirkişi …’tan alınan 25/10/2013 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bozma ilamında; hükme esas alınan bilirkişi raporuna tarafların ayrı ayrı itiraz etmiş olması karşısında itirazları değerlendirilmeden ve itirazları karşılayacak şekilde yeni bir rapor alınmadan eksik tahkikata dayalı olarak hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş, dava dosyası konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek, taraf itirazlarını karşılayacak, ayrıntılı, açık ve denetime elverişli rapor alınıp, davacı kurumun davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, bu defa da avukat bilirkişi… tarafından hazırlanan 20/05/2019 tarihli asıl ve 06/11/2019 tarihli ek bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen gereğinin tam olarak yerine getirilmediği, bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporuyla ilk hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında esaslı farklılıklar bulunmasına göre davacı kurum tarafından davalıya yapılmış yersiz ödeme olup olmadığı hususunda konusunda uzman bilirkişiden yeni bir rapor alınmak suretiyle raporlar arasındaki mübayenet giderilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenle; mahkemece raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde konusunda uzman bilirkişiden yeniden rapor alınarak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekir. Mahkemece, açıklanan yönler gözetilmeyerek, eksik inceleme ile hazırlanan rapora itibar edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 22/10/2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 22/10/2020