YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1916
KARAR NO : 2020/2803
KARAR TARİHİ : 16.09.2020
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 10/09/2014 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/11/2017 günlü karara karşı davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)-b-2 maddesi gereğince hükmün 2. paragrafının karar yerinden çıkartılıp yerine ” sürekli iş göremezlikten kaynaklanan 96.495,00 TL’nin kaza tarihi olan 05/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi” ibaresinin yine hükmün 6. paragrafında yazılı “9.923,36 TL” ibaresinin yerine “10.430,00 TL'” ibaresinin yazılması suretiyle kabulüne dair verilen 16/02/2018 günlü asıl kararın taraf vekillerince, davacı tarafın temyiz talebinin reddine dair verilen 10/04/2018 günlü ek kararın davacı vekilince, Yargıtayca incelenmesi süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Davacının ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamından; davacının temyiz talebinin, davacı yönünden hükmedilen miktarın kesin olduğu gerekçesiyle HMK 362/1-a maddesi uyarınca 10/04/2018 günlü ek kararla Bölge Adliye Mahkemesince reddedildiği anlaşılmaktadır. Ancak, kararı davalı vekili de temyiz ettiğinden davacının da anılan kararı temyiz hakkı doğmaktadır. (HMK 362/2) Öte yandan, dava konusu uyuşmazlık tek bir eylemden kaynaklanmakta olup, toplam maddi tazminat miktarı davacı yönünden de temyiz kesinlik sınırının üzerindedir. Bu nedenle ek kararın kaldırılmasına karar verilerek asıl kararın temyiz incelemesine geçilmiştir.
2- Tarafların asıl karara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairelerince duruşma yapılmadan verilecek kararların düzenlendiği 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendinde “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir.” denilmiştir. İstinaf mahkemesinin esas hakkında vereceği kararların niteliğinin belirtildiği aynı Kanun’un 359. maddesinin 2. fıkrasında ise “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlenmesine yer verilmiştir.
Temyize konu Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 16/02/2018 tarih ve 2018/328-590 sayılı kararında davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca kabul edildiği belirtildiği halde anılan maddenin ve 359/2 maddenin açık hükmüne aykırı olarak yeniden hüküm tesis edilmemiş, ilk derece mahkemesinin kararında geçen bir kısım rakamların düzeltilmesi ile yetinilmiş, harç ve yargılama giderleri ile ilgili olarak ise herhangi bir hüküm kurulmamıştır. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi’nin anılan kararı HMK.’nın 353/1-b,2 ve 359/2. maddelerindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğu gibi HMK sistematiğinde sadece Yargıtay’a tanınan kararın yalnız yanlış kısımlarının düzeltilmesine ilişkin yetkinin (HMK 370/2) istinaf mahkemesince de kullanılması anlamına geleceğinden dolayı da açıkça usul ve yasaya aykırıdır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup re’sen gözetilmesi ve açıklanan gerekçe ile kararın bozulması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/09/2020 günün oy birliğiyle karar verildi.