Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2020/187 E. 2021/7369 K. 25.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/187
KARAR NO : 2021/7369
KARAR TARİHİ : 25.10.2021

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki dahili davalı … vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19/10/2021 Salı günü davacı … vekili Av. … ile dahili davalı … vekili Av. ….geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl davada davacı … vekili; müvekkiline ait …. Köyünde bulunan üç katlı tamamı ahşap ve el işçiliği ile inşa edilen evin, içinde bulunan tüm eşyalarla birlikte davalı … tarafından kasten yakıldığını, davalının eylemini kabul ettiğini, evin ahşap olması nedeniyle itfaiye köye gelene kadar tamamen yandığını belirterek uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.
Birleşen davada davacı … vekili; davalı/alacaklının müvekkili aleyhine …İcra Müdürlüğünün 2013/288 sayılı dosyasıyla takip başlattığını ve aynı konuya ilişkin olarak tazminat davası açtığını, bu durumun sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını, icra emrine konu tebligatın usulsüz olduğunu, davalının “üç katlı tamamı ahşap el işçiliği evin içindeki tüm eşyalar, elektronik eşya, marangozlukla ilgili el aletleri ve makineleriyle birlikte tamamen yandığı” yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek borçlu olmadığının tespiti isteminde bulunmuştur.
Taraf vekilleri asıl ve birleşen davada; davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflarca istinafa başvurulması üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince her bir başvurunun esastan reddine karar verilmiş; karar, dahili davalı … vekilince temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerekçeye ve HMK’nın 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık hâlleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre dahaili davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde olmayan bütün temyiz itirazları reddedilmelidir.
Bölge adliye mahkemesi ilamının hüküm kısmı C/1 bendinde istinafa başvuranların “davalı … ve dahili davalı … mirasçıları … ve …” olarak yazılması gerekirken, “davalılar … ve … mirasçısı …” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
2- Dahili davalı … vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacının aynı hukuki nedene dayalı alacağını hem dava yoluyla mahkemeden talep etmesinde, hem de icra takibine koymasında hukuken bir engel bulunmamakta olup alacaklı tarafından açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda borçlunun sorumlu olduğu miktarın tespiti ile bunu aşan kısım yönünden borçluların, borçlu olmadığının tespitine yönelik kararda da bir isabetsizlik yoktur. Ancak asıl ve birleşen davada verilen hükümle aynı zararın tekerrür oluşturacak biçimde tahsili mümkün olacağından verilecek kararda, tahsilde tekerrür olmamak kaydının düşülmesinde hukuki yarar bulunmaktadır. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1. bendindeki “71.471 TL’nin 09/01/2013 haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı … ve ölü …mirasçıları, …, … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,” şeklindeki söz ve yazı dizesinde, “yasal faiziyle birlikte” sözcüklerinden sonra gelmek üzere “ ….. İcra Müd. 2013/288 sayılı takip dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere” “ sözlerinin eklenmesine; 2. bendindeki “Borçlu/davacı … ve ölü Sevim mirasçıları …, … ve …’tan aleyhlerindek…İcra Müd. 2013/288 sayılı takipteki 120.000 TL asıl alacaktan 48.529 TL’sinden borçlu olmadığının, (71.471 TL’sinden ise borçlu olduğunun), 147.95 TL işlemiş faiz alacağından ise 54.84 TL’sinden borçlu olmadığının (88.11 TL’sinden ise borçlu olduğunun) tespitine,” şeklindeki söz ve yazı dizesinde, “71.471 TL’sinden ise borçlu olduğunun” sözcüklerinden sonra gelmek üzere, “…Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/12 esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere ” sözcüklerinin eklenmesine, HMK’nın 370/2. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan dahili davalı …’a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden dahili davalı …’a geri verilmesine 25/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.