Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2020/1565 E. 2021/1188 K. 15.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/1565
KARAR NO : 2021/1188
KARAR TARİHİ : 15.03.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar … ve diğerleri vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 31/05/2012 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/06/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava tarihinin 31/05/2012 olarak yazılması gerekirken, 01/08/2017 tarihi olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
1-İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar … ve … bakımından davalının temyiz itirazları her bir davacı yararına hüküm altına alınan miktar bakımından ayrı ayrı değerlendirilecektir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’na 5236 sayılı Kanun ile eklenen ek 4. madde gereğince HUMK’nun 427. maddesi uyarınca temyize konu bölümünün 3.200,00 TL’yi geçmemesi durumunda karar kesindir. Somut olayda her bir ihtiyari dava arkadaşı yönünden temyize konu olan tutarlar, bu düzeye ulaşmadığından davalının anılan davacılar yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
3-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu oluşan maluliyet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili; Jandarma Genel Komutanlığı’na ait aracın köprü üzerinde yaya olarak bulunan davacı …’a çarpması neticesinde küçük Yusuf’ta maluliyet oluştuğunu, bu kazanın davalıya ait araç sürücüsünün kusuru ile meydana geldiğini belirterek, uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; zamanaşımı süresi geçtikten sonra davanın açıldığını, davacı …’un kişisel kusuru sonucunda yaralandığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk karar, Yargıtay 17.Hukuk Dairesince araştırmaya yönelik olarak bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyularak, eksik hususlar giderildikten sonra alınan bilirkişi raporlarına dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalma ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde ortaya çıkacaktır. Somut olayda, davacı … kaza tarihinde 10 yaşında olup bilirkişi raporunda kazaya bağlı olarak davacıda %25,4 oranında maluliyet oluştuğu, iyileşme süresinin 90 güne kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda ise davacı … için kaza tarihinden itibaren 3 ay geçici işgöremezlik tazminatı hesabı yapılmış, mahkemece, belirtilen bilirkişi raporu esas alınarak geçici iş göremezlik tazminatına da hükmedilmiştir.
Davacı çocuğun kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi bir işte çalışması sözkonusu olamayacağına ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre; davacı … için geçici işgöremezlik tazminatına da hükmedilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda ilk bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın davacılar … ve …’a yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz edilen kararın yukarıda (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine 15/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.