YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/137
KARAR NO : 2021/4252
KARAR TARİHİ : 06.07.2021
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : …1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülenhaksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında verilen davanın reddine ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; esas yönünden istinaf isteminin reddine ilişkin kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı ile resmi nikah akdinin ileride gerçekleşeceği düşüncesiyle düğün yaparak birlikte yaşamaya başladığını, müvekkiline düğünde 20.000,00 TL değerinde altın takıldığını ve müvekkilinin evlilik için 15.000,00 TL değerinde çeyiz hazırladığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 35.000,00 TL maddi ve gayriresmi evliliğin son bulması nedeniyle 30.000,00 TL manevi tazminatın 18/10/2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre davacının ziynet ve çeyiz eşyalarından kaynaklanan maddi tazminat isteminin reddine ve gayriresmi evliliğin son bulması nedeniyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2019 yılı için 58.800,00 TL’dir.
Somut olayda; davacı vekili tarafından sunulan 19/12/2019 tarihli temyiz dilekçesi ile davacının bilirkişi raporları ve tanık anlatımlarıyla belirlenmiş 9.598,50 TL ziynet alacağı ve 15.580,00 TL çeyiz alacağı ile 30.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği temyize konu edilmiştir. Bu durumda, davacı yönünden temyize konu edilen toplam miktar 55.178,50 TL olduğundan yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır.
Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01/06/1990 tarih ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı yönünden temyize konu tazminat miktarı bakımından Bölge Adliye Mahkemesi kararının tarihi itibariyle kesin olması nedeni ile davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar yönünden kesinlik nedeniyle REDDİNE, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 06/07/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.