YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/513
KARAR NO : 2019/4457
KARAR TARİHİ : 09.10.2019
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı …Organize Sanayi Bölgesi vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 13/02/2015 gününde verilen dilekçe ile organize sanayi alt yapı katılım payı, üyelik aidatı ve üyelik aidatı gecikme faizi alacağının tahsiline yönelik takibe itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalının … Organize Sanayi Bölgesinde taşınmaz sahibi olduğunu, davalı aleyhine… Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyetinin almış olduğu 2013/6 ve 2012/05 toplantı sayılı kararları doğrultusunda … İcra Müdürlüğünün 2015/35 esas sayılı dosyası ile alt yapı katılım payı, üyelik aidatı ve üyelik aidatı gecikme faizi alacağının tahsili istemi ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, ancak davalının 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu gereğince katılımcı sıfatına sahip olup takip konusu yapılan alacak kalemlerini ödemekle yükümlü olduğunu, yapılan itirazın yersiz ve kötü niyetli olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir.
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun 4. maddesinde “OSB sınırları içerisinde yapılacak imar ve parselasyon planları ve değişiklikleri, OSB tarafından yönetmeliğe uygun olarak hazırlanır ve Bakanlıkça onaylanır. Onaylı imar planları valilikçe tespit edilen ilan yerlerinde, Bakanlığın internet sayfasında bir hafta süre ile ilan edilir. Askı süresinin sonunda Bakanlıkça yürürlüğe konulur ve ilgili kurumlara bilgi için gönderilir. Bir haftalık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. İtirazlar Bakanlığa veya valiliğe yapılır. Bakanlık itirazları ve planları on beş gün içerisinde inceleyerek kesin karara bağlar…” hükmü yer almaktadır. Kesinleşen ve yürürlüğe giren mevzi imar planına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatları Organize Sanayi Bölgesi tarafından verilir ve denetlenir.
Anılan Kanun’un 20. maddesi uyarınca; organize sanayi bölgelerinin ihtiyacı olan elektrik, su, kanalizasyon, doğalgaz, arıtma tesisi, yol, haberleşme, spor tesisleri gibi alt yapı ve genel hizmet tesislerini kurma ve işletme, kamu ve özel kuruluşlardan satın alarak dağıtım ve satışını yapma, üretim tesisleri kurma ve işletme hakkı sadece organize sanayi bölgesinin yetki ve sorumluluğundadır. Organize Sanayi Bölgesinde yer alan kuruluşlar, alt yapı ihtiyaçlarını Organize Sanayi Bölgesinin tesislerinden karşılamak zorundadır. Organize Sanayi Bölgesinin izni olmaksızın alt yapı ihtiyaçları başka bir yerden karşılanamaz ve bu amaçla münferiden tesis kurulamaz. Bu kuruluşlar kendilerine tahsis edilen alt yapı kullanma hakkını başka kuruluşlara devir ve temlik edemez ve başkalarının istifadesine tahsis edemez.
Organize Sanayi Bölge Kanununa göre altyapı katılım payı; katılımcıların ödemek zorunda oldukları altyapı hizmetlerinin; yol, su, elektrik, doğalgaz, iletişim, kanalizasyon, arıtma ve benzeri gibi ortak tesislerin yapımı ve işletilmesinin karşılığıdır.
Altyapı katılım paylarının (altyapı hizmetlerinin karşılığı olarak ödenmesi gereken) belirlenebilmesi için de, Kanun’un 4. maddesinde açıklandığı biçimde mevzi imar ve parselasyon planları ve değişikliklerinin yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış ve kesinleşmiş olması gerekmektedir. İmar ve parselasyon planları kesinleşmeden, katılımcıların altyapı aidatlarından sorumlu tutulmaları olanağı yoktur.
Bu bağlamda katılımcı sıfatının da açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. 4562 sayılı Kanun’un 3. maddesinde katılımcı; OSB’lerde, bir işletmenin kurulması için parsel tahsisi veya satışı yapılanlar ile maliki bulunduğu parselde üretimde bulunan veya bulunmayı taahhüt eden ve bu Kanunun amacına uygun faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişi ile finansal kiracıyı tanımlar biçiminde düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan mevzuat gereği, davalının altyapı katılım aidatlarından sorumlu olabilmesi için katılımcı sıfatını taşıması, Organize Sanayi Bölgesine ait imar planlarının kesinleşmiş olması ve istenen aidatların imar planının kesinleşmesinden sonraki döneme ait olması gerekmektedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı … Bölgesinin 05/07/2019 tarihli yazısında ve bilirkişi raporunda, davaya konu taşınmazın 07/07/2015 tarihinde kesinleşen… Organize Sanayi Bölgesi 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı sınırları içerisinde yer aldığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Şu halde; davacı … Bölgesine ait nazım imar planı ve uygulama imar planının 07/07/2015 tarihinde kesinleştiğinin kabulü halinde davalı ancak bu tarihten sonraki altyapı katılım aidatlarından sorumlu olacağından mahkemece öncelikle davacı … Bölgesine ait nazım imar planı ve uygulama imar planlarının kesinleşme tarihi belirlenip, davacının talep ettiği altyapı katılım payı aidatlarının imar planlarının kesinleşmesinden önceki dönem için mi, imar planlarının kesinleşmesinden sonraki dönem için mi talep edildiği tespit edilerek, şayet kesinleşmeden sonraki bir tarihe ait ise davalının katılım payı aidatından sorumlu olacağı, önceki döneme ait ise sorumlu olmayacağı gözetilerek, dosya kapsamına uygun olarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın katılım payı alacağı yönünden de kabulü ile takibin katılım payı alacağı için de devamına karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş ve bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.