Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2019/3258 E. 2020/1952 K. 16.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/3258
KARAR NO : 2020/1952
KARAR TARİHİ : 16.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Asıl davada, Birleşen … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin ( …/…-…/…) davası ve Birleşen … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin (…/…-…/…) sayılı davasında

Asıl ve birleşen davalarda davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 12/01/2010, 08/08/2016 ve 23/11/2016 günlerinde verilen dilekçeler ile haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen 10/09/2019 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili Avukat …, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili Avukat … tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 16/06/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Avukat … ile karşı taraftan davalı vekili Avukat … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi olanağı bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının birleşen … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/358 esas sayılı davasına yönelik temyiz itirazına gelince;
Asıl ve birleşen davalar, akaryakıt kaçakçılığı nedeniyle davacıya ait araca haksız olarak el konulmasından dolayı uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; asıl davanın kabulüne, birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili asıl davada; müvekkiline ait … plaka sayılı araca kaçakçılık şüphesi ile el konulduğunu, aracın teminatla iadesine karar verilmesine ve teminatı yatırmasına rağmen aracının teslim alınabilmesi için içerisindeki yakıtın boşaltılması gerektiğini, bu nedenle araç içerisinde bulunan yükün yükleme yeri olan …’e sevkine karar verildiğini, aracın yükleme yerine getirilmesinden sonra yakıtın standarda uygun olmaması nedeniyle tanklara alınamadığını ve aracın … … Rafineri Gümrük Müdürlüğünde antrepo sahasına çekilerek dava sonuçlanıncaya kadar iade edilmeyeceğinin bildirildiğini belirterek araçtaki değer kaybı ve yoksun kaldığı kazanç kaybının tahsilini istemiş, bu davayla birleşen … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/470 esas sayılı
davasında; asıl davada bozma kararı üzerine alınan ek raporda müvekkilinin zararının hesap edildiğini, dava değerinin ıslah edildiğini ancak Yargıtay kararında bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacağı belirtilerek kararın tekrar bozulduğunu belirterek asıl davada hesaplanan tutarın bozma sonrası ıslah nedeniyle talep edilemeyen kısmına ilişkin açılan ek davayla talepte bulunulmuş, bu davalarla birleşen … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/358 esas sayılı davasıyla da; davacının 10/01/2005 – 12/01/2010 tarihleri arası zararının hesaplatılıp hüküm altına alındığını ancak dava konusu aracın 11/08/2014 tarihinde teslim edildiğini, önceki davanın açılış tarihinden sonraki gün olan 13/10/2010 tarihinden itibaren aracın fiili teslim tarihi olan 11/08/2014 tarihine kadar olan kazanç kaybına ilişkin maddi zararının da hesaplanarak haksız el koyma tarihi olan 10/01/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, idarece yapılan işlemlerin usul ve kanuna uygun olduğunu belirterek açılan asıl ve birleşen davaların reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporları hükme esas alınarak asıl davanın kabulüne, birleşen … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/470 esas sayılı davasının kısmen kabulüne ve birleşen … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/358 esas sayılı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı, birleşen bu (2016/358 esas sayılı) davada; asıl davanın açılış tarihinden sonraki gün olan 13/10/2010 tarihinden, aracın fiili teslim tarihi olan 11/08/2014 tarihine kadar olan kazanç ve değer kaybının tahsilini istemiş, mahkemece bu dönem için hesaplanan gelir kaybı ve değer kaybı zararına hükmedilmiştir.
Dosya kapsamından; asıl ve birleşen … 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/470 esas sayılı davasının daha önce Dairemiz bozmalarına konu yapıldığı, birleşen bu son davanın ise daha önce Dairemiz’in temyiz incelemesinden geçmediği, dava konusu araca 10/01/2005 tarihinde el konulduğu, davacı tarafından 08/08/2016 tarihinde bu davanın açıldığı ve üzerinden 9 yıl geçmiş bulunduğu anlaşılmıştır. Eldeki davada geçen sürede gözetildiğinde davacının makul sürede dava konusu araç yerine yenisini alıp faaliyetini sürdürmesi mümkündür. Davacının yaptığı iş ve kapasitesi gözetilerek eldeki davaya konu olan dönemde yeni bir araç alabileceği gözetildiğinde bu davanın tümden reddi gerekir.
3- Davalı …’nın Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf kurumlardan olmasına karşın hükmün 10. ve 14. bentlerinde Birleşen … 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/470 esas sayılı davasında ve birleşen … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/358 esas sayılı davasında davacı tarafından bu yargılama nedeniyle yatırılan başvurma harcının davalıdan tahsili doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine 16/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.