Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2019/2706 E. 2021/1171 K. 15.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2706
KARAR NO : 2021/1171
KARAR TARİHİ : 15.03.2021

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi

Davacılar … ve diğerleri vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 25/08/2015 gününde verilen dilekçe ile ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/11/2017 günlü karara karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına dair verilen 14/06/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekilince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 10/08/2015 tarihinde, karşı istikamette seyreden davalı …’ın lastiği patladığı için gerekli önlemleri almaksızın yol kenarında park ettiği ve tepe lambası bulunmayan traktörüne diğer davalı …’in sevk ve idaresindeki kamyonetin çarpması sonucu kamyonetin arka kasa kenar korumalığının fırlayarak davacıların desteği …’ın yolcu olarak içerisinde bulunduğu araca çarparak meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini belirterek oluşan manevi zararın tazminini talep etmişlerdir.
Davalılar … ile … vekilleri, kazaya neden olan olayda diğer davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … ile … kazanın diğer davalı traktör sürücüsünün dikkatsiz davranışları nedeniyle oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükme karşı davacılar vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olaya gelince; davacıların ölenin eşi, çocuğu ve anne-babası olmaları, kazanın oluşumunda murisin kusurunun bulunmayışı, davalıların ise kusurlu bulunmaları, olayın gerçekleşme biçimi, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup davacılar yararına daha yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.