Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2019/2577 E. 2020/3945 K. 16.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2577
KARAR NO : 2020/3945
KARAR TARİHİ : 16.11.2020

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Davacı …Madencilik Turizm İnş. San. ve Tic. AŞ vekili Avukat … tarafından, davalı … AŞ aleyhine 17/05/2016 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31/01/2018 günlü karara karşı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 02/07/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi tarafından başvurunun esastan reddine dair karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili; davalının, müvekkili şirketin ruhsat sahibi olduğu maden sahasına sınır ihlali yaparak girdiğini ve izinsiz aldığı kömürü üreterek gelir elde ettiğini, müvekkilinin uğradığı zararın kapsamının … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/3 değişik iş sayılı delil tespiti dosyası ile belirlendiğini belirterek maddi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, yokluklarında yapılan delil tespiti ile alınan 26/05/2014 tarihli bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince; Yatağan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/3 değişik iş sayılı delil tespiti dosyasına sunulan 26/05/2014 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamından; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan 26/05/2014 tarihli bilirkişi raporunun, dava tarihinden önce davacının delil tespiti talebi üzerine alındığı, davalı tarafın bilirkişi raporuna süresi içinde itiraz ettiği, yargılama sırasında alınan 07/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda ise herhangi bir zarar hesaplamasının yapılmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda; mahkemece öncelikle davacının zararının mevcut olup olmadığı, mevcutsa bu zararın kapsamı hakkında ayrıntılı, denetime elverişli, açık ve anlaşılır bilirkişi raporu alınarak dosyadaki tüm bilgi, belge ve diğer deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.