Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2019/2251 E. 2019/4005 K. 18.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2251
KARAR NO : 2019/4005
KARAR TARİHİ : 18.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar … ve … vekilleri Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 15/01/2015 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu farklılığı nedeniyle görevsizliğine dair verilen 20/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, yargı yolu nedeni ile mahkemenin görevsiz olduğuna ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2 maddesinde; “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” biçiminde düzenleme yapılmıştır.
Yukarıdaki kanuni düzenleme 6100 sayılı Kanun’da düzenlenmiş olup hiç kuşkusuz adli yargı yerinde görülecek davalarda ve adli mahkemeler arasındaki görevsizlik kararlarında uygulanmalıdır. Açıklanan maddede “davaya bir başka mahkemede devam edilmesi” hali düzenlenmiştir. Oysa yargı yolu bakımından görevsizlik kararlarında, davaya başka bir mahkemede devam edilmesi söz konusu olmayıp, kendine has usul kuralları bulunan farklı yargı yerinde yeniden açılan bir dava söz konusudur ve bu dava adli yargı yerindeki davanın devamı niteliğinde değildir.
Bu sebeple davacı, davasını yürürlükte bulunan kanuni düzenlemelere göre görevsiz yargı yerinde açmış ise “yargı yolu bakımından görevsizliğe” dair verilecek kararla birlikte; harç, masraf ve vekâlet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekir.
Dosyanın incelenmesinde; davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddedilmiş bulunmasına göre davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değil ve bozmayı gerektirir ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; karar tarihi olan 20/04/2016’da yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1. maddesindeki; “Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez.” şeklindeki düzenleme gözetilerek, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddeleri uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına “6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle karar tarihi olan 2016 yılı AAÜT gereğince 1.800,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” bendinin eklenmesine; davalının diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçimiyle ONANMASINA 18/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.