Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2019/2092 E. 2019/4415 K. 07.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2092
KARAR NO : 2019/4415
KARAR TARİHİ : 07.10.2019

MAHKEMESİ : Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Yargılamanın yenilenmesini isteyen … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 04/08/2017 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesinin istenmesi üzerine ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın usulden reddine dair verilen 21/11/2017 günlü karara karşı davacının adli yardım talepli olarak istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; harç ve gideri yatırılmayan istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 28/03/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi yargılamanın yenilenmesini talep eden davacı tarafından adli yardım talepli olarak süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davacı, temyiz dilekçesi ile birlikte adli yardım isteminde de bulunmuştur. Adli yardım istemi kanun yoluna başvuru sırasında istendiğinden, 6100 sayılı HMK’nın 336/3. maddesi uyarınca davacının adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.
6100 sayılı HMK’nın 334. maddesinde “(1) Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukuka korunma taleplerinde ve icra takibinde, taleplerinin açıkça dayanaktan yoksun olmaması kaydıyla adli yardımdan yararlanabilirler. (2) Kamuya yararlı dernek ve vakıflar, iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödeyemeyecek durumda oldukları takdirde adli yardımdan yararlanabilirler. (3) Yabancıların adli yardımdan yararlanabilmeleri ayrıca karşılıklılık şartına bağlıdır” hükmü getirilmiştir. Aynı Kanun’un 336. maddesinde ise “(2) Talepte bulunan kişi, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delileri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali duruma ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. (3) Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılır. (4) Adli yardım talebine ilişkin evrak, her türlü harç ve vergiden muaftır.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dilekçeye ekli dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 1993-2013 yılları arası SGK hizmet döküm listesini ve daha önce başkaca yargılama dosyalarında lehine verilen adli yardım isteminin kabulüne ilişkin kararları sunmuş ise de, adli yardım kararının hangi dava veya iş için verilmişse, sadece o dava veya iş için geçerli olacağı, zira her davada haklılık ve mali durum koşullarının ayrı ayrı değerlendirileceği, davacının temyiz harcını ödeme gücünden yoksun olduğunu ve adli yardım koşullarının oluştuğunu kanıtlayacak istemine mesnet belge sunmadığı ve adli yardım isteminin yukarıda belirtilen Kanun hükmünün
öngördüğü şartları taşımadığı anlaşıldığından, adli yardım isteminin kabulü mümkün olmayıp, reddi gerekmiştir.
Temyiz harç ve giderleri yönünden 6100 sayılı HMK 366. maddede yapılan yollama nedeniyle HMK 344/1 ve 346/2. maddeleri hükümlerinin temyizde de kıyasen uygulanması gerekir. 344. maddenin sonucu olarak; temyiz dilekçesi verilirken, temyiz kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderlerin ödenmesi gerekli olup, bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususunun başvurana yazılı olarak bildirilmesi, verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. HMK hükümlerine göre temyizde de kıyasen uygulanması gereken 05/01/1949 tarih, 1944/2 esas, 1949/1 karar sayılı içtihadı birleştirme kararına göre bu kararı verme yetkisi temyize konu kararı veren mahkemeye ait olduğundan Yargıtayca bu karar verilemez. Mahkemece verilecek bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde, 346’ncı maddenin ikinci fıkrası hükmünün kıyas yoluyla uygulanması gerekir. Kıyas yoluyla uygulanacağı belirtilen 346/2. maddenin sonucu olarak ise; bu karara karşı tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilmesi mümkün olup, temyiz yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece Yargıtaya gönderilecek, Yargıtay tarafından; bu karar yerinde görülmezse, ilk temyiz dilekçesine göre gerekli inceleme yapılacaktır.
Adli yardım talebinin reddine dair Yargıtay kararının kesinleşmesi halinde davacı …’ın temyiz itirazlarının incelenebilmesi için yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılarak temyiz harç ve masraflarının da tamamlatılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Davacının adli yardım talebinin REDDİNE,
2) Kararın davacıya tebliğine,
3) HMK’nın 6459 sayılı Kanunla değişik 337/2. maddesi uyarınca bir hafta içinde mahkemeye dilekçe vermek suretiyle karara itiraz edebileceğine,
4) Davacı tarafından adli yardım talebinin reddi kararına karşı itiraz dilekçesi verilmesi halinde, dosyanın HMK’nın 11/04/2013 tarih ve 6459 sayılı Kanun’un 23. madesi ile değişik 337/2. maddesi uyarınca itirazı incelemekle görevli Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmek üzere Başkanlığımıza gönderilmesine,
5) Adli yardım talebinin reddine ilişkin kararımızın itiraz edilmeyerek kesinleşmesi halinde ise, temyiz harç ve giderlerinin ikmal edilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 366. maddesi yollamasıyla uygulanması gereken aynı Kanun’un 344. maddesi uyarınca işlem yapılmasına, (anılan hükümler uyarınca adli yardım isteminin reddi kararının tebliğ ile temyiz harç ve giderinin yatırılmaması halinde temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verme görevi … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine aittir)
Yukarıda gösterilen nedenlerle gerekli işlemler tamamlandıktan sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 07/10/2019 gününe oy birliğiyle karar verildi.