Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2019/2027 E. 2019/4086 K. 23.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/2027
KARAR NO : 2019/4086
KARAR TARİHİ : 23.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacılar … ve diğerleri vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 21/03/2013 gününde verilen dilekçe ile davacı … için haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat, davacılar …, … ve … için ise haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat istemi yönünden davanın açılmamış sayılmasına, manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen 12/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile … vasisi … tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı …’nın temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların temyiz itirazlarına gelince;
Dava, cinsel saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, olay günü davalıların müvekkili …’e karşı cinsel saldırı eylemini gerçekleştirdiklerini ve davalılar hakkında yapılan ceza yargılaması sonucu davalıların cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma ve tehdit eylemleri nedeniyle cezalandırıldıklarını, müvekkillerinin olay sebebiyle aile düzenlerinin bozulduğunu davacıların bu olay nedeni ile derin üzüntü ve elem duyduklarını belirterek oluşan maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile hükmedilen tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. ve 49. maddesi hükümlerine göre, hakimin manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Diğer yandan hakim manevi tazminatın miktarını
tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği MK.m.4’de belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayın oluş şekli, vehameti, olay yerinin özelliği, olay tarihi ve yukardaki ilkeler nazara alındığında manevi tazminat miktarının düşük seviyede hükmedilmesi doğru değildir. Olayın oluşuna ve vehametine uygun olarak daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmektedir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davalı …’nın temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte yazılı gerekçelerle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.