Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2019/1983 E. 2019/4568 K. 14.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1983
KARAR NO : 2019/4568
KARAR TARİHİ : 14.10.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı … Gümrük Müdürlüğü aleyhine 22/03/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı … yönünden reddine, Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı yönünden kısmen kabulüne dair verilen 04/12/2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı Gümrük Müsteşarlığı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız el koyma nedenine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davalı … yönünden reddine, davalı Gümrük Müsteşarlığı … Gümrük Müdürlüğü yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı Gümrük Müsteşarlığı … Gümrük Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkili tarafından 21/09/1998 tarih ve 14786 sayılı gümrük beyannamesi ile ithal edilen makineye gümrük girişinde eksik belge nedeniyle el konulduğunu, açılan kamu davasında … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2000/36 esas ve 2005/85 karar sayılı ilamı ile sanık davacının beraatine ve el konulan makinenin davacıya iadesine karar verildiğini, davacının iade için başvurduğunda ise gümrük yetkililerince, ceza yargılaması sırasında makinenin tasfiye yoluyla satıldığının bildirildiğini, makinenin satılmasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, bu satış işlemi sırasında davacıya hiç bir şekilde haber verilmediğini belirterek, uğranılan zararın davalı idareden tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı idare vekilleri; kurumlarına atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığını belirterek, davanın usul ve esastan reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davalı … Bakanlığına yönelik davanın reddine, davalı Gümrük Müsteşarlığı … Gümrük Müdürlüğüne yönelik davanın ise kısmen kabulüne karar karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesi “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmünü düzenlemiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu tasarısının Adalet Komisyonunda yapılan görüşmesi sırasında tasarıya eklenen 3 ve 4. fıkralara ilişkin gerekçe incelendiğinde yasa koyucunun temsilde yanılma nedeniyle yapılacak taraf değişikliğini de madde kapsamında kabul ederek düzenleme yaptığı anlaşılmaktadır. Gerekçeye bakılmaksızın dahi; yasa koyucunun daha ağır usul hatası olan tarafın yanlış gösterilmesinde kabul edilebileceğini belirttiği iradi taraf değişikliğinin, diğerine göre daha hafif usul hatası içeren temsilde yanılma halinde de yapılabileceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle HMK’nun 124. maddesi temsilcide yanılma suretiyle tarafın hatalı gösterilmesi halinde de uygulanabilecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davanın Maliye Hazinesi’ne yöneltilmesi gerekirken, … ve Gümrük Müsteşarlığı … Gümrük Müdürlüğü’ne yöneltilmiş olması temsilcide yanılma olarak kabul edilmelidir. Bu durumda, mahkemece öncelikle davacıya süre verilerek dava dilekçesinin Maliye Hazinesi’ne tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.