Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2019/1486 E. 2019/3546 K. 25.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2019/1486
KARAR NO : 2019/3546
KARAR TARİHİ : 25.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 16/02/2006 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/06/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Davalılardan …, yargılama sırasında vefat etmiş ve mirasçıları davaya dahil edilmiş olmasına karşın, karar başlığında mirasçılar ile birlikte adı geçenin de gösterilmesi ve davalılardan …’nin isminin, kızlık soyadı ile “…” olarak ikinci kez yazılması mahallînde düzeltilebilir bir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bozma sebebi yapılmamıştır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının, diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, hafriyat kazısı sonucunda meydana gelen heyelan nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ile bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından, mahkemece verilen 11/07/2014 tarihli, “davanın kısmen kabulüne, 87.500,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” dair bir önceki kararın, davacı vekili ile kırk iki davalının vekili olan Avukat … tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 26/11/2015 gün, 2015/12493 esas, 2015/13679 karar sayılı ilamıyla; davacının tüm, anılan davalıların diğer temyiz itirazları reddedilerek hükmün, tazminattan daha üst düzeyde bir indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle yalnızca temyiz eden kırk iki davalı yararına bozulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, davanın kısmen kabulü ile 37.500,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Diğer bir deyişle tüm davalılar yönünden hüküm kurulmuştur. Ancak 11/07/2014 gün, 2010/498 esas, 2014/414 tarihli karar, davalılar …, …, …, …, …, …, … ( … ), … ( … ), Ecevit Yılmaz, …, …, …, …, … ve … tarafından temyiz edilmediğinden, adı geçen on beş davalı yönünden kesinleşmiş, bu hususta davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Bozma ilamına uyulduktan sonra, adı geçen davalılar yönünden davacı aleyhine olacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalıların tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine 25/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.