Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/585 E. 2018/6939 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/585
KARAR NO : 2018/6939
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 19/04/2016 gününde verilen dilekçe ile taksirle yaralama eylemi nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/07/2017 günlü karara karşı davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası b bendinin 1 numaralı alt bendi gereğince; davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 24/11/2017 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 13/11/2018 duruşma için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı asıl … ve vekili Avukat … ile karşı taraftan davacı vekili Avukat … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, taksirle yaralama eylemi nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince; tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; tarafların olay günü buluştuklarını ve birlikte iş görüşmesi için dava dışı …’nin çalışma yaptığı inşaat şantiyesine gittiklerini, burada davalının arızalı olduğunu söylediği silahı çantasından çıkararak Karadenizli oldukları ve silahtan anlayabilecekleri gerekçesiyle önce davacıya uzattığını, davacının silahtan anlamadığını ve… ‘nin bakabileceğini söylemesi üzerine silahın …’ye verildiğini, silahın … tarafından kontrol edilmesi sırasında ateş aldığını ve davacının yaralandığını, dava konusu yaralanma nedeniyle davacının işgücü kaybına uğradığını belirterek, uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; davacının kendi rızası ile tarafına uzatılan silahı dava dışı …’ye verdiğini ve meydana gelen olayda davalının kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; kusur durumuna ilişkin alınan 03/01/2017 tarihli bilirkişi raporu benimsenerek, geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile tedavi giderleri yönünden istemin kabulüne karar verilmiştir.
Hükme karşı taraf vekilleri istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce; davalının davranışı ile meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağı bulunduğu ve davalının olayda kusurlu olduğu yönündeki bilirkişi kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca hazırlanan raporun dosya arasında bulunan tedavi evrakları esas alınarak yönetmelik hükümlerine uygun hazırlandığı, denetime elverişli ve yeterli açıklıkta olduğu, anılan kusur ve iş göremezlik raporları esas alınarak hazırlanan aktüerya bilirkişi raporunda da hesaplamaya esas alınan verilerin değerlendirilmesinde dosya kapsamındaki bilgi ve bulgulara uygun davranıldığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Hükme esas alınan 1. sınıf Emniyet Müdürü’nün hazırladığı 03/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu olayda kullanılan suç aleti tabancanın davalıya ait olduğu, bulundurulması ve taşınması suç olmasına rağmen davalı tarafından olay yeri inşaat şantiyesine getirildiği arızasının tamiri için bu konuda uzman olmayan kişilerden bakımı ve onarımının talep edildiği verildiği kişi tarafından kontrol edilmesi sırasında tabancanın patladığı, davacının yaralanması ile davalının ilgisiz kişiye silahı verme davranışı arasında illiyet bağı bulunduğu dikkate alınarak davalı …’ın silahla yaralama olayında 1. derecede asli %60 oranında kusurlu olduğu, dava dışı …’nin ise uzmanlık alanına girmeyen bir konuda kendisine bakım ve kontrol için verilen davalıya ait silahı iade etmesi gerekirken dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde silahla mekanizmasıyla oynaması ve silahın ateş alması sonucu davacının yaralanmasına sebebiyet vermesiyle 2. derecede tali %40 oranında kusurlu olduğu, davacının ise kusuru bulunmadığı görüşü bildirilmiştir.
Davaya konu olayda tarafların dava dışı …’nin bulunduğu inşaat sahasında biraraya geldikleri, davalının çantasında bulunan ruhsatsız silahını davacının Karadenizli olduğu ve silahtan anlayacağı gerekçesiyle davacıya verdiği, davacı tarafından silahtan anlamadığının beyan edilmesi ve …’nin anlayabileceğinin söylenmesi üzerine dava dışı …’ye silahın verildiği, tarafların uzman olmayan kişi tarafından silaha müdahale edilmesi sırasında kendi emniyetlerini sağlamadıkları ve silahın ateş alması sonucunda davacının yaralandığı anlaşılmaktadır.
Kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli olmadığı, taraflar ile dava dışı kişilerin davacının yaralanması ile sonuçlanan olayın meydana gelmesinde etkili olan davranış ve sonuçlarının etraflıca irdelenmediği belirgindir. Buna göre dava dosyasının uzman bilirkişi heyetine tevdi ile kusur durumunun belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi için Bölge Adliye Mahkemesinin tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve davacı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya ve davalı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 13/11/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.