Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/584 E. 2018/5670 K. 26.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/584
KARAR NO : 2018/5670
KARAR TARİHİ : 26.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı-birleşen dava davalısı … (Devredilen …………… Ergün tarafından, davalı …Ş. aleyhine 02/12/2004 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali, davalı-birleşen dava davacısı ………… A.Ş. vekili Avukat……… Özderin tarafından davalı … aleyhine 29/06/2015 gününde verilen dilekçe ile muarazanın giderilmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı-birleşen dosya davalısının davasının kısmen kabulüne, davalı-birleşen dosya davacısının 2005/428 esas sayılı davasının kabulüne dair verilen 26/03/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-birleşen dosyada davalı vekili ve davalı-birleşen dosyada davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, mahkemece temyiz harcını yatırmadığı gerekçesiyle davacı-birleşen dosya davalısının temyiz etmemiş sayılmasına dair verilen 09/11/2016 günlü ek kararın da ayrıca incelenmesi, davacı-birleşen dosya davalı vekili tarafından istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Asıl dava davacısı, birleşen dava davalısı …… Genel Müdürlüğünün temyiz istemi yönünden;
Temyiz eden davacı-birleşen dosya davalısına 21/11/2016 tarihinde ek karar tebliğ edilmiştir. Davacı-birleşen dosya davalısının ek karara karşı temyiz tarihi olan 06/12/2016 itibariyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432/5. maddesi uyarınca ek kararın tebliğinden itibaren 7 günlük yasal temyiz süresi geçmiştir. Bu nedenle davacı-birleşen dosya davalısının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmelidir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl dava davalısı, birleşen dava davacısı ………… AŞ’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
3-Asıl dava davalısı, birleşen dava davacısının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Asıl dava itirazın iptali, birleşen dava muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, asıl davada davacı-birleşen davada davalı ve asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekillerince temyiz edilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinde, “(1) Tarife’nin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarife’nin İkinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Şu durumda, asıl dava kısmen reddedildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi uyarınca, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına reddedilen kısım üzerinden 19.498,51 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması bozmayı gerektirse de; belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/son maddesi gereğince düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (3) nolu bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının (1) nolu bendine (I) fıkrası eklenerek “Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi gereğince 19.498,51 TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine” ifadesinin yazılmasına, asıl dava davalısı-birleşen dava davacısı ………… AŞ’nin diğer temyiz itirazlarının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, asıl dava davacısı-birleşen dava davalısı …… Genel Müdürlüğünün temyiz dilekçesinin (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle reddine, kararın asıl dava yönünden davalı yararına düzeltilmiş bu biçimi ile ONANMASINA ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 26/09/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.