Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/4704 E. 2019/3286 K. 12.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/4704
KARAR NO : 2019/3286
KARAR TARİHİ : 12.06.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … AŞ aleyhine 17/10/2012 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03/05/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 16. maddesine ve aynı Kanununun 16.maddesinin uygulaması hakkındaki yönetmeliğin 8. ve 22. maddesi kapsamında davacı tarafından davalıdan ağaçlandırma bedeli, arazi izin bedeli ve teminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının faaliyette bulunduğu maden sahası ile ilgili ödemesi gereken arazi izin bedeli, ağaçlandırma gideri ve teminat bedelini ödemediğini belirterek anılan tutarın tahsilini istemiştir.
Davalı, davaya konu maden sahasının başka maden sahalarından yapılan eklemelerle meydana geldiğini, ağaçlandırma gideri ve teminat bedelinin bir kereye mahsus olarak ödendiğini, diğer izin alınan dosyalarda ödenen ağaçlandırma ve teminat bedellerinin bu saha için belirlenen tutardan indirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin 21/06/2016 gün, 2015/9089 esas, 2016/8144 karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davaya konu mahalde maden, harita ve orman mühendisinden oluşturulan bilirkişi heyeti ile keşif yapılmış, 26/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda dosya içerisindeki teknik belgeler sayısal hale getirilerek eski ve yeni durum çakıştırılmak suretiyle yapılan çalışmada, davaya konu 2009-28 nolu izin alanının daha önce bedelleri ödenmiş olan 2009-89, 2009-18 ve 2009-05 izin alanlarının eski durumları ile mükerrerlik gösterdiği tespit edilmiş, diğer izin sahaları ile çakışan alan çıkarıldıktan sonra kalan 132.942,92 metrekarelik alan daha önce madencilik faaliyetinde bulunulan alan olup mevzuat gereği ağaçlandırma bedeli ve teminat bedeli yalnızca bir kez alınabileceğinden bu taleplerin haksız olduğu ancak arazi izin bedelinin kullanım devam ettiği süre boyunca alınmasının mümkün olması nedeni ile 72.911,25 TL’nin davalı şirketten tahsili gerektiği kanaatine varılmıştır.
Mahkemece; söz konusu bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davaya konu 2009-28 nolu izin alanı ile daha önce bedelleri ödenmiş olan 2009-89, 2009-18 ve 2009-05 izin alanlarının revize öncesi ve sonrası yüz ölçümlerinin rapordaki tabloya hatalı olarak aktarıldığı, bazı değerlerin dosya ekinde bulunan izin sahalarının ruhsatlarına ilişkin evraklarla uyuşmadığı, ayrıca söz konusu tabloda alanların hesabında aritmetik hataların yapıldığı, bunun bağlı olarak çakışan alanların hesabının da hatalı olduğu, sonuç olarak dava konusu 2009-28 nolu izin alanında revize sonrası net artan alan hesabının doğru şekilde belirlenmediği, ayrıca tespit edilen söz konusu net artan alan için yalnızca arazi izin bedeli alınması gerektiği kanaatine varılmıştır. Ancak dosya kapsamından dava konusu izin alanına sonradan eklenen net alan için davalı tarafından ağaçlandırma bedeli, arazi izin bedeli ve teminat bedelinin ödenmediği anlaşılmıştır. Şu durumda net artan alan bakımından davalıdan arazi izin bedeline ek olarak ağaçlandırma bedeli ve teminat bedelinin de tahsili gerekmektedir. Kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3)Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda ikinci bentte de açıklandığı şekilde dava konusu 2009-28 nolu izin alanında revize sonrası net artan alan hesabının doğru şekilde belirlenmediği, davalı tarafından ödenmesi gereken alacak miktarının da hatalı bilirkişi raporuna itibar edilerek hesaplandığı anlaşılmıştır. Şu durumda; izin sahalarının revize öncesi ve sonrası yüz ölçümleri ile çakışan alanların doğru şekilde tespit edilerek davalı tarafından ödenmesi gereken bedelin buna göre hesaplanması gerekir. Kararın açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2 ve 3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.