Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/3925 E. 2020/2898 K. 22.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3925
KARAR NO : 2020/2898
KARAR TARİHİ : 22.09.2020

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … Asliye Ticaret Mahkemesi

Davacı … Bankası AŞ vekili Avukat …, Avukat … ve Avukat … tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 19/09/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılar …, …, …, …, … ve … yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/12/2016 günlü karara karşı davacı ve davalı … tarafından istinaf başvuruları üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurularının kabulüne, İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde yeniden tesisine, davalılar …, …, …, …, …, … yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı … yönünden davanın kısmen kabulü ile 123.788,29 TL’sinin kendisinden tahsili ile davacıya verilmesine dair 13/02/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; usulsüz kredi kullandırılması nedeni ile oluşan banka zararının tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davalılar …, …, …, …, … ve … yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddine; davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı davacı ve davalı … istinaf isteminde bulunmuş; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davalılar …, …, …, …, … ve … yönünden davanın zamanaşımı nedeni ile reddine; davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
Tebligatların nasıl yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanunun 10/1-2 fıkraları “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir tebligat buraya yapılır.” hükümlerini içermektedir. Aynı Kanunun “Tebliğ
İmkansızlığı ve Tebellüğden İmtina başlıklı 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1 maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması (işe gitme gibi) halinde tebligat usulü, 21/2 maddesinde ise mernis adresine tebligat usulü düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen adrese çıkartılması, bu adreste yapılamayarak iade edilmesi halinde ise (adresten ayrılma gibi) mernis adresine çıkartılması gerekmektedir. Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine eklenen ikinci fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bilinen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi ve başka bir adresi olması arasında fark bulunmamaktadır. Bilinen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre çıkarılacaktır. Hem kanun metninde hem yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2. maddeye göre tebligat yapılacağı önemle vurgulanmıştır. Adrese kayıt sistemindeki adres, tebligat yapılamayacağı açıkça anlaşılan bir adres olmadığı için, öncelikle normal bir tebligat çıkartılarak Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği’nin 30. maddesinde muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işleminin yerine getirilmesi gerekir.
Temyiz incelemesi için gönderilen dava dosyası, Dairemizin 22/09/2020 günlü dosya eksiklik talebinde belirtilen şekilde işlem yapılması için mahkemesine geri çevrilmiştir.
Geri çevirme kararında; davalı …’a ait karar ilamının ve temyiz dilekçesininin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesini takiben dosyanın Dairemize gönderilmesi istenilmiştir. Ancak adı geçene ait, geri çevirme kararı sonrasında yapılan karar ilamı ve temyiz başvuru dilekçesi tebliği de usulsüz olarak yapılmıştır. Davalı …’a yapılan karar ilamı ve temyiz başvuru dilekçesi tebliğinin incelenmesinde; muhatabın en son bilinen adresinden sürekli ayrılmış olduğu bilgisinin apartman yöneticisinden öğrenilmiş olduğu ve tebligat parçasının muhtara teslim edildiği anlaşılmıştır. Bu hali ile yapılan tebligat yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırıdır. Adı geçen davalıya yapılan karar ilamı ve temyiz başvuru dilekçesi tebliği usul ve yasaya uygun olmadığından savunma hakkının sınırlanmaması ve yargılamanın uzamasına sebebiyet vermemek için tebliğ işleminin hakim gözetiminde ve titizlikle yapılmak suretiyle davalı adına karar ilamı ve temyiz dilekçesinin, öncelikle bilinen son adresine tebliğe çıkartılması, bu tebligatın yapılamaması halinde adres kayıt sistemindeki adresinin farklı olması halinde öncelikle yine normal tebligat, bunun iadesi halinde “mernis adresi” şerhi verilerek tebligat çıkartılarak usulüne uygun şekilde tebliğ sağlandıktan ve yasal temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Dosyanın yukarıda gösterilen nedenlerle ve gösterilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine tekiden GERİ ÇEVRİLMESİNE 22/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.