Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/3620 E. 2018/6283 K. 17.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3620
KARAR NO : 2018/6283
KARAR TARİHİ : 17.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … ve … aleyhine 05/09/2014 gününde verilen dilekçe ile vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının temyiz itirazına gelince;
Dava, alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava dışı …’i davacı ve davalı avukatların vekaletnameye istinaden … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/243 esas sayılı dosyasında temsil ettikleri, yargılama sonucunda dava dışı … lehine kanuni vekalet ücretine hükmedildiği, davalı avukatlar tarafından vekalet ücretine ilişkin alacağın tahsili için … 27. İcra Müdürlüğünün 2011/9352 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve 05/06/2012 tarihinde icra veznesinden çekilmek suretiyle tahsil edildiği, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/243 esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sürecinde davalı avukatların davacı avukatın vekaletname sunması üzerine kendileri ile birlikte üçüncü bir avukatın görevlendirilmesine sessiz kalarak muvafakat ettikleri anlaşılmaktadır.
Dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkin olup faiz başlangıcı sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren olmalıdır. Davalı avukatların davacı avukat tarafından kanuni vekalet ücretini talep edebileceğini bilmeleri karşısında temerrüt için bildirimin gerekmediğinin kabulü gerekir. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olacağından zenginleşme, paranın icra veznesinden çekildiği 05/06/2012 tarihinde gerçekleşmiştir. Ancak davacı, dava dilekçesinde alacak talebi yönünden zarar tarihini 31/07/2012 (paranın icra veznesinden çekildiğine ilişkin bilgi ve rızasının bulunduğunu beyan eden dava dışı …’in dilekçe tarihi) olarak belirtmiş ve yasal faizin bu tarihten itibaren işletilmesini talep etmiştir.
Şu durumda, davacının dava dilekçesindeki talebi gözetilerek kabul edilen miktar üzerinden 31/07/2012 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken yerel mahkemece açıklanan yön gözetilmeyerek, davalıların dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden bu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de anılan yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi gereğince karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) no’lu bentte gösterilen nedenlerle; hüküm fıkrasının 1 no’lu bendinde yer alan “…dava tarihinden…” sözcük dizisi çıkarılarak yerine “…31/07/2012 tarihinden…” yazılmasına, davalıların tüm temyiz istemlerinin (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle reddi ile kararın davacı yararına düzeltilmiş bu biçimi ile ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının davalılara yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.