Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/3605 E. 2020/1882 K. 15.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3605
KARAR NO : 2020/1882
KARAR TARİHİ : 15.06.2020

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı Sağlık Bakanlığı vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 25/11/2011 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/04/2017 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kabulü ile … 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/04/2017 tarih ve 2011/540 esas, 2017/180 sayılı kararının HMK’nın 35/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, buna göre; HMK’nın 353/1-b maddesi uyarınca yeniden esas hakkında hüküm kurmak gerektiğinden; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/04/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kurum zararı nedeniyle rücuen tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince başvurunun kabulüyle yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasına ve tazminat miktarında artırıma gidilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiş; karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; … İli … Devlet Hastanesi’ne ait 112 acil servis ambulansının 28/12/2008 tarihinde şoför …’ın kullanımında hasta almak üzere …’ne doğru hareket ettiğini, ancak yolda meydana gelen trafik kazası sonucu hemşire …’un vefat ettiğini, sürücü … hakkında … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldığını, dava sonucunda sürücünün cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, kaza nedeniyle müteveffanın kanuni mirasçıları tarafından maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada tazminata hükmedildiğini ve icra takibi neticesinde 15/12/2010 tarihinde 131.952,67 TL ödeme yapıldığını, olay günü hava şartlarının kötü olması nedeniyle araçta
şoför tarafından alınması gereken önlemlerin alınmamış olduğunu, bu durumda idarenin olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, belirterek oluşan kamu zararının davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; her ne kadar müvekkili …’ın ağır kusurlu olduğu iddia edilmekte ise de araçta bulunan müteveffanın emniyet kemeri takmıyor olması, yolda yol yapım çalışması olmasına rağmen herhangi bir uyarıcı işaret konulmaması ve ağır hava koşulları dikkate alındığında oluşan kazada davalının bir kusuru bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, bölge adliye mahkemesince davalının tam kusurlu olduğunun kabulüyle yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasına ve tazminat miktarında artırıma gidilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı idarenin 28/12/2008 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki ambulansın hasta almaya gittiği esnada kaza yapması sonucu hemşire …’un vefat etmesi üzerine yakınlarının açtığı davada … İdare Mahkemesinin 20/07/2010 gün, 2009/655 esas ve 2010/351 karar sayılı ilamıyla hükmedilen tazminatın tahsili için … 12. İcra Müdürlüğünün 2010/7798 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde 15/12/2010 tarihinde 131.952,67 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Hukukumuzda hakkaniyet, Borçlar Kanunu’nun 43 (TBK.51) maddesinde düzenlenmiş, bazı şartların ve çözümlerin önceden saptanmasının doğuracağı düşünülen sakıncaları ortadan kaldırmak için hukuk kurallarının esnek veya eksik bırakıldığı hallerde etkisini gösteren ve belli somut olayların özelliklerine uygun karar verilmesini emreden kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Buna göre hakimin, tazminatı belirlerken durumun gereğini ve belirtilen maddede örnek olarak sayılan özel indirim sebeplerini göz önünde tutması gerekmektedir.
Somut olayda; Emniyet kemerini takmayan müteveffanın %20; talimat verme, gözetim ve denetim yetkilerini eksik ve hatalı kullanan davacı idarenin %30 oranında davaya konu zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, rücu edilebilecek toplam tazminat miktarından müterafik kusura isabet eden kısmın düşülmesi akabinde bulunan rakamdan olayın kış günü köy yolunda acil hasta almaya giderken yaşanan panik ve kaygı psikolojisinin ağırlığı sonucu gerçekleşmesi yol üzerinde tadilat işlemlerinin bulunması, davalının çalışma koşulları gibi hususlar gözetilerek, BK’nun 43’üncü maddesi (TBK.51) gereği uygun bir miktarda hakkaniyet indirimi de yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu durumun gözetilmemesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) nolu bentte gösterilen sebeple HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.