Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/3180 E. 2018/6134 K. 11.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/3180
KARAR NO : 2018/6134
KARAR TARİHİ : 11.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 02/11/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/12/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalının Cumhuriyet başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesi ile, daha sonra hukuk mahkemesinde açtığı tazminat davasında sunduğu dava dilekçesinde, davacıya yönelik olarak hakaret içeren ifadelere yer verdiğini, keza şikayetinin de haksız olduğunu belirterek, oluşan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerinde bulunmuştur.
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalının davacı hakkında yaptığı suç duyurusu ile … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu tazminat davasında sunduğu dava dilekçesinde; davacının “porno merakı olduğu ve kadınlara olan düşkünlüğü” ifadelerini kullandığını; bu ifadelerin şikayet hakkı kullanımının kapsamında değerlendirilemeyeceği ve davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte olduğu gerekçesi ile talebin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hak arama özgürlüğü, Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen ve korunan özgürlüklerdendir. Herkesin yargı mercileri önünde iddiada bulunma, savunma yapma özgürlüğü vardır. Ancak bu haklar kullanılırken amacı içinde kullanmalı ve sınırları aşılmamalıdır. Bir davanın açılması veya görüşülmesi sırasında verilen dilekçelerde kullanılan sözler kişisel hakları zedeleyici nitelikte bulunsa bile, iddia ve savunma sınırları aşılmış olmadıkça TBK 58. (BK. 49) maddesi kapsamına giren bir haksız eylem olarak nitelendirilemez. İddia ve savunmanın dışında kalan ve bunlarla ilgisi bulunmayan ve hakaret içeren sözler bu kuralın dışında kalır.
Dosya kapsamına göre; Davalı tarafından davacı hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığına verilen 09/03/2010 tarihli şikayet dilekçesinde ve yine … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine verilen dava dilekçesinde sarf edilen ve işbu davaya konu edilen söz ve ifadeler bir bütün halinde değerlendirildiğinde, davalının iddiasını destekleyici niteliktedir. Bu şekliyle savunma ve hak arama özgürlüğü sınırları içinde kaldığının, davacının kişisel haklarını zedeleyici nitelikte olmadığının kabulü gerekir. Şu durumda mahkemenin, açıklanan maddi ve hukuki olgulara dayanarak, davanın tümden reddine karar vermesi gerekirken, aksi gerekçe ile istemin kısmen kabulüne karar vermiş olması doğru görülmemiş ve bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/10/2018 gününde oy çokluğuyla karar verildi. 11/10/2018
(M)

KARŞI OY YAZISI

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 11/10/2018