Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/2893 E. 2018/6088 K. 11.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2893
KARAR NO : 2018/6088
KARAR TARİHİ : 11.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalı … aleyhine 14/05/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/11/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının, maddi tazminata yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının, manevi tazminata yönelik temyiz itirazına gelince;
Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 1993 yılında malûlen emekli olduğunu ve kendisine aylık bağlandığını, davalının 23/07/2005 tarihi itibariyle kendisini yetkilisi olduğu şirkette çalışıyor gösterdiğini, bu nedenle dava dışı … tarafından aylığının kesildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının malûliyet şartlarını taşımaması nedeniyle aylık bağlanamamasında davalıya yüklenebilecek bir kusur olmadığı gibi, davacının malûliyet oranının tespiti için iş mahkemesinde dava açarak aylıklarını bağlatma imkanı varken, işbu davayı açmasında hukuki yararı da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının epilepsi hastası olması nedeniyle 06/09/1993 tarihinde malûlen emekli edildiği ve kendisine aylık bağlandığı, 23/07/2005 tarihinden itibaren davalının yetkilisi olduğu şirkette çalışmaya başladığından bahisle, 2006 yılının şubat ayında maaşının kesildiği, temmuz 2005 – şubat 2006 arasında ödenmiş olan maaşların iadesi için de dava dışı … tarafından davacı hakkında dava açıldığı anlaşılmaktadır. … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/300 (bozmadan sonra 2010/153) esas sayılı dosyası üzerinden görülen bu davada; davacı, …’dan malûllük aylığı almakta iken davalının yetkilisi olduğu şirketten işe giriş bildirgesi verildiği, bildirge altındaki imzanın davacıya ait olmadığı, şirketin vergi muafiyetinden yararlanmak amacıyla davacıyı çalışıyormuş gibi gösterdiği, ancak davacının anılan şirkette hiç çalışmadığı tespit edilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir. Bu karar derecattan geçerek kesinleşmiştir.
… sicil dosyasının incelenmesinden, davacının maaşı kesildikten sonra birçok kez dava dışı kuruma başvurarak maaşının yeniden bağlanmasını talep ettiği, kurumca … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/153 esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklendiği, hükmün kesinleşmesinden sonra davacının birçok kez sağlık kontrolüne tabi tutulduğu, çeşitli hastanelerde yatışı yapılarak ilaçlı ve ilaçsız şekilde hastalığının seyrinin izlendiği, 2012-2014 yılları arasında yapılan bu incelemeler sonucunda … Yüksek Sağlık Kurulu tarafından, davacının mevcut hastalık ve arızalarına göre çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmemiş olduğundan malûl sayılamayacağı yönünde karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı, 27/05/2014 tarihinde … 4. İş Mahkemesinin 2014/368 esas sayılı dosyası üzerinden, dava dışı … aleyhine dava açmış ve kurum işlemlerinin iptalini, şubat 2006’dan itibaren malûlen emekli aylığı almaya hak kazandığının tespitini, yeniden kendisine aylık bağlanmasını ve birikmiş aylıkların da ödenmesini istemiştir. İş mahkemesince dava reddedilmiş ve temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davalının, vergi muafiyetinden yararlanmak amacıyla ve davacı adına işe giriş bildirgesi vererek, davacıyı yetkili olduğu şirkette çalışıyor göstermesi haksız eylem mahiyetinde olup manevi tazminatı gerektirir niteliktedir. Mahkemece somut durumun özelliği ile yukarıda anlatılan süreç gözetilerek davacı yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının manevi tazminata yönelik temyiz itirazı yönünden BOZULMASINA, davacının maddi tazminata yönelik temyiz itirazının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 11/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.