Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/2835 E. 2018/5884 K. 03.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2835
KARAR NO : 2018/5884
KARAR TARİHİ : 03.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR :
Davacı … vekili Avukat Yargıtay Ek Bina-1
Vekaletler Caddesi, No: 3 Bakanlıklar / ANKARA tarafından, davalılar … ve diğerleri aleyhine 19/01/2006 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun’dan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan … yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne dair verilen 12/05/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan …, …, …, …, … ve … tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların temyiz itirazlarına gelince;
Dava, 2330 sayılı Kanun uyarınca rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan … yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan …, …, …, …, … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, 23/01/2005 tarihinde Siirt İlinde iki teröristin defnedilmesi sırasında davalıların da içinde bulunduğu grubun emniyet mensuplarına taş ve sopalarla saldırdıklarını, olay nedeni ile bir kısım polis memurunun yaralandığını, davalılar ve dava dışı kişiler hakkında ceza mahkemesinde kamu davası açıldığını belirterek davalıların haksız eylemi ile yaralanan dava dışı polis memurlarına 2330 sayılı Kanun gereğince ödenen tazminatın rücuen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, ceza dosyasının içeriği dikkate alınarak davalıların zararlandırıcı eylemi hep birlikte gerçekleştirdikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davaya konu olaya ilişkin yürütülen ceza dosyasının incelenmesinde; davalılar ve dava dışı kişiler hakkında Siirt 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/126 esas sayılı dosyası ile 2911 sayılı Kanun’a muhalefet, Kanun’un cürüm saydığı fiili övmek ve topluluk halinde kamu malına zarar vermek fiillerinden dolayı kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda sanıkların üzerlerine atılı eylemlerin, olayın meydana geliş şekli ve içeriği dikkate alındığında örgütün faaliyeti çerçevesinde işlendiğinin kabulü gerektiği, bu tür eylemlere ve
davalara bakma görevininin CMK 250. maddesi ile yetkili ve görevli Ağır Ceza Mahkemelerine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararı üzerine dosyanın Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği ve mahkemenin 2007/455 sayılı esasına kaydedildiği, yapılan yargılama sonunda 15/11/2012 tarihli karar ile sanıklardan Yargıtay Ek Bina-1
Vekaletler Caddesi, No: 3 Bakanlıklar / ANKARA, … ve Yargıtay Ek Bina-1
Vekaletler Caddesi, No: 3 Bakanlıklar / ANKARA hakkında mala zarar verme suçundan beraatlerine, diğer sanıklar hakkında da TCK 102/4 ve 104/3 maddelerinde öngörülen zaman aşımı süresinin dolması nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
… Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından, dava dışı polis memurlarının, ölü olarak ele geçirilen iki terör örgütü militanının gömülmesi sebebiyle toplanan grubun çıkardığı olaylar sırasında taşlı ve sopalı saldırı sonucunda yaralanmaları nedeniyle 05/05/2005 tarihinde tazminat ödenmesine karar verildiği, 23/01/2005 tarihli olay tutanağında olaylar esnasında taşlı ve sopalı saldırılar nedeniyle polis memurlarının çeşitli yerlerinden yaralandığının tutanağa bağlandığı, ancak kim ya da kimler tarafından yaralandığı yönünde bir tespit yapılmadığı görülmektedir.
Somut olayda, ceza dosyasında davalılardan …, …, …, …, … ve … tarafından dava dışı polis memurlarına taş atmak suretiyle yaralamaya yönelik bir haksız eylemlerinin olduğuna dair bir delil bulunmadığı, yapılan ceza yargılaması neticesinde de adı geçen davalılar hakkında zaman aşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verildiği, dolayısıyla temyiz eden davalılar …, …, …, …, … ve … tarafından yaralama eyleminin gerçekleştirildiği hususunun sübut bulmadığı anlaşılmaktadır.
Şu halde mahkemece yukarıda açıklanan olgular gözetilerek, temyiz eden davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ile tazminatla sorumlu tutulmuş olmaları doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar …, …, …, …, … ve … yararına BOZULMASINA, davacının temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.