Yargıtay Kararı 4. Hukuk Dairesi 2018/2268 E. 2018/6024 K. 09.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/2268
KARAR NO : 2018/6024
KARAR TARİHİ : 09.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 30/07/2013 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Kanun kapsamında rücuen alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/07/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce verilen 08/11/2017 tarihli, 2016/543 esas ve 2017/6938 karar sayılı ilamda; ”… L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 30/09/2015 tarihli yazısı ile … 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/413 D.İş esas, 2014/413 D.İş karar sayılı ilamı ile davalı …’in 534 gün hapis cezası ile hükümlü olduğu ve yasal kısıtlılık altına girdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle adı geçen davalıya Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği araştırılmalıdır. Şayet bu işlemler yapılmamışsa öncelikle yasal kısıtlıya bir vasi atanması sağlanmalı ve mahkeme kararı vasiye; “Kanuni süre içinde mahkeme hükmünü ayrıca temyiz edebileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde kısıtlı tarafından yapılmış olan temyize icazet vermiş (kabul etmiş) sayılacağı, temyizi kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” kaydını içerir biçimde tebligat çıkarılmalı ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır” şeklinde gerekçe ile geri çevirme kararı verilmiştir. Buna karşın mahkemece, davalı … Vasisine yapılan gerekçeli karar ve temyiz başvuru dilekçesi tebliği, Tebligat Kanunu’na aykırı şekilde muhatabın doğrudan mernis adresine, Kanunun 21/2.maddesine göre yapılmış ve geri çevirmenin gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Tebligat Kanunu’nun 10/1-2 maddeleri “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan adresi, bilinen son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükümlerini içermektedir. Aynı Kanunun 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1 maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21/2 maddesinde ise mernis adresine tebligat usulü düzenlenmiştir.
Şu hâlde; mahkemece bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, bu adreste yapılamayarak iade edilmesi halinde ise mernis adresine çıkartılması gerekmektedir. mahkemece yargılamanın uzamasına sebebiyet verilmeksizin hâkim denetim ve gözetimi altında eksikliğin giderilmesi için dosyanın ikinci kez geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 09/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.